ilkdefa
istiyorlar? Her din ve mezhebe daha eşit yada sadece genel olarak din kavramını ele alan ve ahlak üzerine bir ders istemiyorlarda kalksın istiyorlar? Ahlak konusunun milli eğitimde mutlaka incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.edit: Sadece bakınız vermeyin, ne demek istediğinizide yanına ufacık not dü
istiyorlar? Her din ve mezhebe daha eşit yada sadece genel olarak din kavramını ele alan ve ahlak üzerine bir ders istemiyorlarda kalksın istiyorlar? Ahlak konusunun milli eğitimde mutlaka incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.
edit: Sadece bakınız vermeyin, ne demek istediğinizide yanına ufacık not düşerseniz daha anlaşılır olur.
edit: Sadece bakınız vermeyin, ne demek istediğinizide yanına ufacık not düşerseniz daha anlaşılır olur.
0
hatirlatmak isterim halihazirda verilen ders zaten "Her din ve mezhebe daha eşit yada sadece genel olarak din kavramını ele alan ve ahlak üzerine bir ders".
ama sadece teori bu sekilde. pratikte maalesef bu yapilabilirlikten cok cok uzak.
ama sadece teori bu sekilde. pratikte maalesef bu yapilabilirlikten cok cok uzak.
0
devlet nasıl felsefe öğretiyorsa ahlak ta öğretir. Ahlakta mantık gibi normatif bir bilimdir. Ahlakın konu olduğu yerde dine de değinmeden imkanı yok. Tabii kalkıp fatiha ezberletmek ayrı bir şey.
0
@bryan fury: İçeriğine karşı olmaları lazım o zaman, varoluşuna değil.
@elxa: yani? ahlak felsefesi ayrı ahlak ayrı, tıpkı tarih felsefesi bilim felsefesi vs... olduğu gibi (yoksa seni yanlış mı anladım?)
@elxa: yani? ahlak felsefesi ayrı ahlak ayrı, tıpkı tarih felsefesi bilim felsefesi vs... olduğu gibi (yoksa seni yanlış mı anladım?)
0
her din ve mezhebe eşit yaklaşılabilse dahi (ki imkansız, devlet politikaları bunu desteklese dahi öğretmenler objektif olmayacaktır) ateistlere haksızlık oluyor.
ayrıca ahlak ile din içiçe değildir, din ahlağı tekeline almaya çalışır.
ayrıca ahlak ile din içiçe değildir, din ahlağı tekeline almaya çalışır.
0
@elxa:
1980 öncesi bir ahlak kitabının konu başlıkları(o zamanlar din kısmı yok sadece ahlak diye geçiyor ders):
Ahlakın konusu
Ahlakın karakterleri
Ahlak ve sanat
Ahlak ve din
Ahlak duygusu -Saygı
Kendimize saygı-İzzetinefis ve şeref duyguları
İyi ve kötü
Ahlaki hareket
İradenin yapısı
Ödev
Ödevlerimiz
-Kendimize karşı ödevlerimiz
-Ailemize karşı ödevlerimiz
-Topluma ve milletimize karşı ödevlerimiz
-İnsanlığa karşı ödevlerimiz
-Allah'a karşı ödevlerimiz
Hürriyet
İnsan hayatının gayesi-Erdem ve mutluluk
İnsanın değeri
Ahlaki değer ve ilkeler
Eşitlik
Adalet
Merhamet
Sosyal yaşayış kuralları
Alışkanlık ve ahlak terbiyesi
Ahlak dersi derken bunu mu kastedmiştiniz?"Ahlak dersi" dendiği zaman sanki şu ahlaklı bu ahlaksız deniyormuş gibi geldi. Yukarıdakiler zaten bir sorgulama ile beraber gelidiğini düşünüyorum.
1980 öncesi bir ahlak kitabının konu başlıkları(o zamanlar din kısmı yok sadece ahlak diye geçiyor ders):
Ahlakın konusu
Ahlakın karakterleri
Ahlak ve sanat
Ahlak ve din
Ahlak duygusu -Saygı
Kendimize saygı-İzzetinefis ve şeref duyguları
İyi ve kötü
Ahlaki hareket
İradenin yapısı
Ödev
Ödevlerimiz
-Kendimize karşı ödevlerimiz
-Ailemize karşı ödevlerimiz
-Topluma ve milletimize karşı ödevlerimiz
-İnsanlığa karşı ödevlerimiz
-Allah'a karşı ödevlerimiz
Hürriyet
İnsan hayatının gayesi-Erdem ve mutluluk
İnsanın değeri
Ahlaki değer ve ilkeler
Eşitlik
Adalet
Merhamet
Sosyal yaşayış kuralları
Alışkanlık ve ahlak terbiyesi
Ahlak dersi derken bunu mu kastedmiştiniz?"Ahlak dersi" dendiği zaman sanki şu ahlaklı bu ahlaksız deniyormuş gibi geldi. Yukarıdakiler zaten bir sorgulama ile beraber gelidiğini düşünüyorum.
0
gerçekçi ve uygulanabilir olan dersin kaldırılması. müfredatı değiştirsen ne olacak o dersleri verecek olanlar belli değil mi?
0
@:/:
Ahlakı anlatırken nasıl Konfüçyüs tan, Buda dan, Sokrates ten, Kant tan,Rousseuau dan Pascal dan bahsediliyorsa dinlerden de bahsedilmek durumundadır.
Ahlakı anlatırken nasıl Konfüçyüs tan, Buda dan, Sokrates ten, Kant tan,Rousseuau dan Pascal dan bahsediliyorsa dinlerden de bahsedilmek durumundadır.
0
türkiye laik, demokratik, sosyal, hukuk devletidir. benim herkese garip gelebilen bir inancım olabilir o yüzden din dersleri kaldırılmalıdır. ayrıca küçücük çocuklara bu dayatmaların yapılmaması gerekir. bırakın koşsunlar, oynasınlar.
0
o seksen öncesi ahlak derslerini gördüm ben. ahlak dersine de din hocası girerdi ve din dersindeki duaları ezberletmeye devam ederdi. teori ile pratik uyuşmuyor yani. ayrıca da ahlakın din ile alakası yoktur. dini öğretiler kendince ahlak normu belirmeye çalışır ama gerçek ahlak dinden bağımsızdır.
0
sadece tahmin edeyim, sünni islam konu edildiği için olabilir. batıni oldukları için reddediyorlarsa tutarsızlar, çünkü başka bazı talepleri de batıniliğe uymuyor bence. neyse...
derdinizi, sorunuzu anlatmakta güçlük çekmeniz sizinle ilgili diyil bence. din, kültürün önemli bir bileşenidir, ben dinsiz de allahsız da olsam, içinde büyüyüp yaşadığım kültürün ve onun önemli bileşeninin varlığını, etkilerini reddetmem. kültürün bileşeni olması nedeniyle de okullarda yer almasına karşı diyilim, bu haliyle demiyorum ve şu anki halini de zaten bilmiyorum.
ancak teorik temelleri dikkate almayan, konunun kültürel alana dahil olduğunu fark etmeyen, din diyince soyut düşünceye kanal açamayan, aklına sadece birkaç (hatta bir tek) din ismi gelen, laikliğin tek bir tanımı olmadığını fark etmeyen, vb. o kadar çok insan var ki, içeriği değişse bile din dersine karşı olmaları şaşırtıcı diyil. din ve kültür sadece ilahiyatçıları diyil, sosyologları, antropologları, psikologları falan da ilgilendiren bir konudur ve dünya çapında taşaklı akademisyenlerin araştırmalarına konu olmuştur.
kavramlarla düşünmek pek ender karşılaştığımız bir meziyet, karşılaşmadığınızda kişilere değil eserlere yönelin derim.
derdinizi, sorunuzu anlatmakta güçlük çekmeniz sizinle ilgili diyil bence. din, kültürün önemli bir bileşenidir, ben dinsiz de allahsız da olsam, içinde büyüyüp yaşadığım kültürün ve onun önemli bileşeninin varlığını, etkilerini reddetmem. kültürün bileşeni olması nedeniyle de okullarda yer almasına karşı diyilim, bu haliyle demiyorum ve şu anki halini de zaten bilmiyorum.
ancak teorik temelleri dikkate almayan, konunun kültürel alana dahil olduğunu fark etmeyen, din diyince soyut düşünceye kanal açamayan, aklına sadece birkaç (hatta bir tek) din ismi gelen, laikliğin tek bir tanımı olmadığını fark etmeyen, vb. o kadar çok insan var ki, içeriği değişse bile din dersine karşı olmaları şaşırtıcı diyil. din ve kültür sadece ilahiyatçıları diyil, sosyologları, antropologları, psikologları falan da ilgilendiren bir konudur ve dünya çapında taşaklı akademisyenlerin araştırmalarına konu olmuştur.
kavramlarla düşünmek pek ender karşılaştığımız bir meziyet, karşılaşmadığınızda kişilere değil eserlere yönelin derim.
0
ahmetased
benim dersane bocum icraya verilmiş lakin senetlerdeki imza babama ait ve babam tutukluluk halinde.icraya konan senetlerin adresi şuan yaşamakta oluğumuz ev ve ev annemin üzerine kayıtlı ayrıca annemle babam boşandılar.sormak istediğim bulunduğumuz adrese icra gelebilirmi ve biz o senedi ödemekle yü
benim dersane bocum icraya verilmiş lakin senetlerdeki imza babama ait ve babam tutukluluk halinde.icraya konan senetlerin adresi şuan yaşamakta oluğumuz ev ve ev annemin üzerine kayıtlı ayrıca annemle babam boşandılar.sormak istediğim bulunduğumuz adrese icra gelebilirmi ve biz o senedi ödemekle yükümlümüyüz yoksa babammı yükümlü imza sahibi olaraktan?
0
geçmiş olsun öncelikle. senetlerdeki imza babana ait ise borçlusu babandır, kendiside tutuklu olduğundan ödeyemiyor, çıkana kadar da ödeyemiycek büyük ihtimalle. şayet annen ile baban ayrılmamış olsaydı icra eve gelebilirdi ama anne baba ayrı olduğu için gelemezler gibi. borçlunun ikameti o evde bulunmadığından orayla ilgilenmezler bile. ev annenin üzerine ama borçlu orada oturuyor gözükseydi ve baban dışarıda olsaydı ev annenin olsa bile icra gelirdi. şimdi annen muhtara gitsin ve eski eşim burada oturmuyor desin.
ayrıca bi iki cevap daha bekleyelim. bilmediğimiz, kaçırdığımız birşeyler olabilir.
ayrıca bi iki cevap daha bekleyelim. bilmediğimiz, kaçırdığımız birşeyler olabilir.
0
borçlunun ikameti neresiyse oraya gelirler. ama borçlar şahsidir sizden tahsil edilemez. fakat ikamet sizin evse haciz durumu olabilir...
0
öncelikle icra değil haciz gelir.
babanıza bir şekilde tebligat yapıldığını varsayalım (tebligat kanunu m.35'e göre veya muhtarın gelen evrağı aldığını kabul ederek)
dershanenin elindeki adres sizin ev adresiniz.
icra memuru ile avukat haciz için sizin eve gelecekler, aksilik bu ya siz de evde yoksunuz o gün...
çilingir vasıtasıyle kapı kırılıp içeri girilecek ve evde haciz işlemleri yapılacak.
hele bir de evde babanıza ait herhangi bir fatura, resmi evrak vs. de bulunursa, yapacak hiçbir şeyiniz yok.
bunun yaşanmaması için siz veya anneniz icra dosya numarasını öğrenip icra müdürlüğüne gidiniz ve durumu anlatınız, biz ayrıldık, kocam hapiste, artık hiç bir bağımız yok vs. şeklinde ve bu yaptığınızın kayda geçirilmesini, bi örneğinin dosyaya konmasını bir örneğinin size verilmesini hatta bir örneğinin de alacaklı vekiline tebliğ edilmesini isteyiniz ki başınıza kötü bir şey gelmesin...
aslında bunları yapmasanız da eve haciz işlemi için avukat-icra memuru gelmeyebilir ya da gelseler bile onlar geldiğinde durumu onlara anlatıp kurtulabilirsiniz ama siz gene de yapmaya çalışın yukarda dediklerimi..
babanıza bir şekilde tebligat yapıldığını varsayalım (tebligat kanunu m.35'e göre veya muhtarın gelen evrağı aldığını kabul ederek)
dershanenin elindeki adres sizin ev adresiniz.
icra memuru ile avukat haciz için sizin eve gelecekler, aksilik bu ya siz de evde yoksunuz o gün...
çilingir vasıtasıyle kapı kırılıp içeri girilecek ve evde haciz işlemleri yapılacak.
hele bir de evde babanıza ait herhangi bir fatura, resmi evrak vs. de bulunursa, yapacak hiçbir şeyiniz yok.
bunun yaşanmaması için siz veya anneniz icra dosya numarasını öğrenip icra müdürlüğüne gidiniz ve durumu anlatınız, biz ayrıldık, kocam hapiste, artık hiç bir bağımız yok vs. şeklinde ve bu yaptığınızın kayda geçirilmesini, bi örneğinin dosyaya konmasını bir örneğinin size verilmesini hatta bir örneğinin de alacaklı vekiline tebliğ edilmesini isteyiniz ki başınıza kötü bir şey gelmesin...
aslında bunları yapmasanız da eve haciz işlemi için avukat-icra memuru gelmeyebilir ya da gelseler bile onlar geldiğinde durumu onlara anlatıp kurtulabilirsiniz ama siz gene de yapmaya çalışın yukarda dediklerimi..
0
Arkadaşlar hepinize teşekkür ederim ilkkez başımıza geliyo böyle bişey aslında en güzel olanı borcu ödeyip kurtulmak lakin durumumuz elvermediği için artık hukuk yollarını arar olduk yrdmlarınız için bir kez daha teeşekkürlerimi iletirim içimi rahatlattınız gerekli işlemleri biran önce yapcam eve haciz gelmemesi için.
0
önce muhtarlıkta babanın kaydı orada mı onu öğren. eğer öyleyse muhtarlığa gidip durumu anlatın, baba hapiste ve bizle yaşamıyor diye dilekçe verin ve tebligatları geri çevirmesini söyleyin, biraz da ağlayın hatta çok ağlayın. ev sahibi kimse o dilekçe vermeli bu arada. kiradaysanız da yine de gidin.
o tebligatı alırsanız veya muhtarlıkta kalırsa o haciz mutlaka gelir. oldu ki geldi, eşyalar babanın üzerineyse yine alırlar. sizinse eşyalar bir şekilde faturasını göstermeniz gerekir falan.
o tebligatı alırsanız veya muhtarlıkta kalırsa o haciz mutlaka gelir. oldu ki geldi, eşyalar babanın üzerineyse yine alırlar. sizinse eşyalar bir şekilde faturasını göstermeniz gerekir falan.
0
adamlar siz evde yokken gelirlerse malların kime ait olduğuna bakmadan götürürler.. kime ait olduğu önemli değil. sonra siz uğraşırsınız geri almak için, evet geri alabilirsiniz ama canınız çıakr onları geri alana kadar, en iyisi borcu ödeyim de malları geri alıyım dersiniz.,
onun için en mantıklısı adamların gelmesini engellemek, onun için de yapmanız gereken şey, yukarda yazdıklarımı yapmak..
onun için en mantıklısı adamların gelmesini engellemek, onun için de yapmanız gereken şey, yukarda yazdıklarımı yapmak..
0
McGyver
hangi şirketi kullanıyorsunuz?eğitim metaryali önerebilir misiniz?önerebileceğiniz başka konular?
hangi şirketi kullanıyorsunuz?
eğitim metaryali önerebilir misiniz?
önerebileceğiniz başka konular?
eğitim metaryali önerebilir misiniz?
önerebileceğiniz başka konular?
0
denizzz
bu ne dimek? А ЗАЧЕМ . Я НЕ ЛЮБЛЮ О СЕБЕ МНОГО ПИСАТЬ
bu ne dimek? А ЗАЧЕМ . Я НЕ ЛЮБЛЮ О СЕБЕ МНОГО ПИСАТЬ
0
one man army and the undead quartet
Biracılara selam,Efes, şu meşhur glikoz şurubu cinliğini sadece kendi markasında mı kullanıyor, yoksa kendi ürettiği Miller, Becks vs diğer biralarda da kullanıyor mu?
Biracılara selam,
Efes, şu meşhur glikoz şurubu cinliğini sadece kendi markasında mı kullanıyor, yoksa kendi ürettiği Miller, Becks vs diğer biralarda da kullanıyor mu?
Efes, şu meşhur glikoz şurubu cinliğini sadece kendi markasında mı kullanıyor, yoksa kendi ürettiği Miller, Becks vs diğer biralarda da kullanıyor mu?
0
bira mayalansın diye şeker katıyolar içine ama şekerde pahalı olduğundan glikoz şurubu koyuyolar. buda tadını bok gibi yapıyor kısaca durum bu. diğer markaların sadece üretimini efes yapıyo kendi markası değil o yüzden milırın içine kendinden birşeyler katabileceğini sanmıyorum. tuborgun malt birası var efesin yerine, bira içtiğinizi anlıyorsunuz buda benim tavsiyem.
0
sözlükteki ilgili başlıklarda da yazıyor. ama en güzeli arkasını çevirip üşenmeden okumak.
0
o hikayedeki mal ben miyim?
Ben bi evlenme teklifi aldım. Hayatımdaki insanların hepsi (aile + arkadaşlar) eminim ki reddetmemi söyleyecekler. Hatta eğer kabul edersem aile içinde çok büyük olay olacak ve muhtemelen annem evlenirsen seni reddederime kadar getirecek olayı.Durum şu ki 21 yaşındayım, üniversite 2. sınıftayım. Ha
Ben bi evlenme teklifi aldım. Hayatımdaki insanların hepsi (aile + arkadaşlar) eminim ki reddetmemi söyleyecekler. Hatta eğer kabul edersem aile içinde çok büyük olay olacak ve muhtemelen annem evlenirsen seni reddederime kadar getirecek olayı.
Durum şu ki 21 yaşındayım, üniversite 2. sınıftayım. Hayatımda hiçbir tutkum yok. Beni heyecanlandıran hiçbir şey de yok. Kimseyi bırakın sevmeyi kimseden doğru düzgün hoşlanmadım bile fakat ilişkilerim oldu yine de. Melankolik, depresif ergen durumları değil; çok neşeli, muhabbeti keyifli bi insanım. Çokça arkadaşım var. Sevilirim çok.İyi bi okuldayım, maddi olarak rahat bi ailede büyüdüm, ailemle ilgili sorunlarım yok, ne biliyim ayna bakınca moralim de bozulmuyor. Yani maddi, manevi sorunlarım yok. Ama yine de hani bugün ölsem şu içimde kalır, keşke şunu yaşasaydım diyeceğim hiçbir şey yok. Yaşamak çok anlamlı, değerli bi şey değil benim için. Ergenliktendir diyeceklere peşinen söyliyim ben hep böyleydim. Dert edinmiyorum bunu, niye böyle diyip sorgulamıyorum da. Özetle içim geçmiş diyim. Hiçbir şey yaşamadım ama yaşamak istediğim bi şey de yok.
Bana evlenme teklifi eden kişi ise 28 yaşında, çalışan anlatsa roman olur tadında bi hayat hikayesi olan, çok şey yaşamış, çok şey görmüş bi adam.
Aramızda öyle büyük bi aşk yok ama yıllardır garip bi bağ var. Birbirimize bi şekilde ihtiyacımız var gibi bilmiyorum tam tarif edemiyorum. Sonuç olarak benimle evlenmek istiyor. Okulum bitmeden hem de . Evlenmek hiç aklımda olan bi şey değildi. Hatta durumu ailem ve arkadaşlarımla paylaşınca eminim ilk başta beni ciddiye bile almaycaklar o kadar evlilikten uzak bi yerdey(d)im. "Evlenmek çok anlamsız yeaaa" diyen biriydim 3 gün öncesine kadar. Ama düşündüm de ne biliyim neden olmasın ki beraberken huzurluyuz, mutluyuz. Saçma sapan tavırları, huyları yok, içi dışı bir biri. Ben okula, o işe gider, evimiz olur ne biliyim para biriktirir bi şeyler alırız, ev aile kurarız, arkadaş oluruz, sevgili oluruz... Çocukluk yaptığımı falan da düşünmeyin yaşıma göre oldukça olgunum, kafam da iyi çalışıyor.
Sorum şu ki 21 yaşındayım diye niye evlenmemeliyim ki?
Durum şu ki 21 yaşındayım, üniversite 2. sınıftayım. Hayatımda hiçbir tutkum yok. Beni heyecanlandıran hiçbir şey de yok. Kimseyi bırakın sevmeyi kimseden doğru düzgün hoşlanmadım bile fakat ilişkilerim oldu yine de. Melankolik, depresif ergen durumları değil; çok neşeli, muhabbeti keyifli bi insanım. Çokça arkadaşım var. Sevilirim çok.İyi bi okuldayım, maddi olarak rahat bi ailede büyüdüm, ailemle ilgili sorunlarım yok, ne biliyim ayna bakınca moralim de bozulmuyor. Yani maddi, manevi sorunlarım yok. Ama yine de hani bugün ölsem şu içimde kalır, keşke şunu yaşasaydım diyeceğim hiçbir şey yok. Yaşamak çok anlamlı, değerli bi şey değil benim için. Ergenliktendir diyeceklere peşinen söyliyim ben hep böyleydim. Dert edinmiyorum bunu, niye böyle diyip sorgulamıyorum da. Özetle içim geçmiş diyim. Hiçbir şey yaşamadım ama yaşamak istediğim bi şey de yok.
Bana evlenme teklifi eden kişi ise 28 yaşında, çalışan anlatsa roman olur tadında bi hayat hikayesi olan, çok şey yaşamış, çok şey görmüş bi adam.
Aramızda öyle büyük bi aşk yok ama yıllardır garip bi bağ var. Birbirimize bi şekilde ihtiyacımız var gibi bilmiyorum tam tarif edemiyorum. Sonuç olarak benimle evlenmek istiyor. Okulum bitmeden hem de . Evlenmek hiç aklımda olan bi şey değildi. Hatta durumu ailem ve arkadaşlarımla paylaşınca eminim ilk başta beni ciddiye bile almaycaklar o kadar evlilikten uzak bi yerdey(d)im. "Evlenmek çok anlamsız yeaaa" diyen biriydim 3 gün öncesine kadar. Ama düşündüm de ne biliyim neden olmasın ki beraberken huzurluyuz, mutluyuz. Saçma sapan tavırları, huyları yok, içi dışı bir biri. Ben okula, o işe gider, evimiz olur ne biliyim para biriktirir bi şeyler alırız, ev aile kurarız, arkadaş oluruz, sevgili oluruz... Çocukluk yaptığımı falan da düşünmeyin yaşıma göre oldukça olgunum, kafam da iyi çalışıyor.
Sorum şu ki 21 yaşındayım diye niye evlenmemeliyim ki?
0
şimdi canımcım , 21 yaşında evlenmemelisin diye bir kural yok öncelikle. ama sen daha aşkı tatmamışsın , o müthiş duyguyu yaşamamışsın . düşün bu adamla evlendin ( ki zaten ona aşık değilsin ) ileride karşına biri çıkacak , ilk görüşte vurulacaksın aşık olacaksın falan . olmaz deme neler neler oluyo hayatta. ki kişisel fikrim evet 21 çok erken . önce öğrenciliğinin tadını çıkar , gez toz ,aşkı tat. huzuru , dinginliği arama yaşın gelmedi daha.
0
22 yaşındayım ve bir kaç aya kadar yaşamakla ilgili seninle aynı düşüncedeydim. şu anda ise mezun olup hayallerimi gerçekleştirmek için gün sayıyorum. ve bunun için hayatımı tehlikeye atıp savaş bölgelerinde bile çalışmaya hazırım. sana diyeceğim şu olur: aman diyeyim kafanı duvarlara vurursun. hayatla ilgili bir beklentisi olmamak hiç bir şey yapmamaktan geliyor. bir şey görmeyip yapmazsan hayat sana gayet boş gelir ama mutlaka ileride karşına "ölmeden önce bunu yapmalıyım!" dedirtecek şeyler çıkacak. o garip bağlar çok garip(!) bir şekilde çözülüyor ileride sonra da nikah bağını çözmek için uğraşırsın.
0
valla ilişkilerinde baltayı taşa vurmuş ve kendine bile hayrı olmayan biri olarak görüşümü ne kadar dikkate alırsın bilemem, ben olsam almazdım. :)
ben olsam evlenirdim. güvenebileceğim biri olsaydı yani. güven çok değerli ve çok zor bulunanmış bişeymiş, burada anladım.
ben olsam evlenirdim. güvenebileceğim biri olsaydı yani. güven çok değerli ve çok zor bulunanmış bişeymiş, burada anladım.
0
"Aramızda öyle büyük bi aşk yok ama yıllardır garip bi bağ var." derken kaç yıldan bahsediyorsun?
0
valla bana kalsa 30 undan önce evlenilmez, hele hele iyice vurmamışsan dibine 35 ten aşağı evlenilmez.
benim şahsi düşüncem bu yani kınayan yadırgayanlar olabilir.
35 ten öcne bağlasan durmam.
benim şahsi düşüncem bu yani kınayan yadırgayanlar olabilir.
35 ten öcne bağlasan durmam.
0
sana kalmış bir karar bu. ama mademki ilişkinizde bir sorun yok,o halde 2 yıl daha beklenilebilir.di mi? hayatını düzenleyebilirsin,okulun bitmiş olur,işin olmuş olur,para kazanıyor olursun,iyice büyümüş olursun,bakış açın değişir..aslında en önemlisi de , "öyle deli gibi aşık filan da değilim" dediğin adamı seversin zamanla..daha net görürsün önünü.
0
evlende gör güzel bir sistem fakat
önce sen evlenenleri bir gör o yeter sana :)
bana fazlasıyla yetti etrafımda bir sürü arkadaşım evlendi b.k mu vardıda evlendim demiyen yok.
bazıları demiyo ama "ben sana demiştim olm" lafını duymak istemediklerinden oda :)
önce sen evlenenleri bir gör o yeter sana :)
bana fazlasıyla yetti etrafımda bir sürü arkadaşım evlendi b.k mu vardıda evlendim demiyen yok.
bazıları demiyo ama "ben sana demiştim olm" lafını duymak istemediklerinden oda :)
0
21 yaş offf deli misin?hayatının başlangıcı deli gibi aşığım desen anlayacağım bir yerde ama o da yok diyorsun.
0
"Ben okula, o işe gider, evimiz olur ne biliyim para biriktirir bi şeyler alırız, ev aile kurarız, arkadaş oluruz, sevgili oluruz... Çocukluk yaptığımı falan da düşünmeyin yaşıma göre oldukça olgunum, kafam da iyi çalışıyor."
demişsin, kendin demissin ben okula o işe...
olmaz öyle emin ol. hamileliği var, rahatlıgı var. o yüzden cocuk yapmıcam diyebilirsin. ama emin ol öyle demez.
hayatta bazı seylere baglı kalarak devam ediyoruz, su an hiç bir tutkun yok. ama karsındaki idare edebilmesi için evlilige ihtiyacı var. bir süre sonra pişmanlıktan daha fazlasıda olabilir. o yüzden gercekten seviyorsa okulun bitmesini beklesin, sizde nişanlı olarak birbirinizi tanıyın.
baskasının bencilliginde sürüklenme.
birbirinize olan baglılıgınız sevgi olmayabilir o yüzden zamana bırakıp devam et.
demişsin, kendin demissin ben okula o işe...
olmaz öyle emin ol. hamileliği var, rahatlıgı var. o yüzden cocuk yapmıcam diyebilirsin. ama emin ol öyle demez.
hayatta bazı seylere baglı kalarak devam ediyoruz, su an hiç bir tutkun yok. ama karsındaki idare edebilmesi için evlilige ihtiyacı var. bir süre sonra pişmanlıktan daha fazlasıda olabilir. o yüzden gercekten seviyorsa okulun bitmesini beklesin, sizde nişanlı olarak birbirinizi tanıyın.
baskasının bencilliginde sürüklenme.
birbirinize olan baglılıgınız sevgi olmayabilir o yüzden zamana bırakıp devam et.
0
hayatın tadını çıkarmak varken, kesinlikle hayır. hele bi de üniversite 2 de okuduğunu varsayarsak.
0
deneme aşaması olmuyor mu?
madem seviyorsunuz, beklenebilir de bence ne bilim.. ama sizin kararınız...
madem seviyorsunuz, beklenebilir de bence ne bilim.. ama sizin kararınız...
0
çok neşeli, muhabbeti keyifli bi insanım tanımıyla, paragrafın sonundaki içim geçmiş ifadesi biraz çelişkili değil mi?
soruya gelince, bu şartlar altında bir evlilik büyük olasılıkla hata olur ve ikinizin de elinde patlar. kendi adıma, aşk taraftarı biriyim ve aşık olmadan yaptığın bir evliliğin içinde (elmyra'nın da dediği gibi) gün gelip başkasına vurulup her şeyi berbat etme riski de var. bu olmasa bile, hayatın zorlukları ve evliliğin dertleri (bence en iyi evliliğin bile kendine göre derdi vardır) zamanla ilişkiyi yıpratır ve ortada aşk falan da olmadığı için birbirinizi yemeye başlarsınız. gerçeklik çoğu zaman evlilik öncesi hayallerle örtüşmüyor ne yazık ki.
ayrıca 21 yaş genç bir yaş ve kafanızdaki "evlenmek isteyeceğim ideal erkek" tanımı da zamanla değişebilir.
soruya gelince, bu şartlar altında bir evlilik büyük olasılıkla hata olur ve ikinizin de elinde patlar. kendi adıma, aşk taraftarı biriyim ve aşık olmadan yaptığın bir evliliğin içinde (elmyra'nın da dediği gibi) gün gelip başkasına vurulup her şeyi berbat etme riski de var. bu olmasa bile, hayatın zorlukları ve evliliğin dertleri (bence en iyi evliliğin bile kendine göre derdi vardır) zamanla ilişkiyi yıpratır ve ortada aşk falan da olmadığı için birbirinizi yemeye başlarsınız. gerçeklik çoğu zaman evlilik öncesi hayallerle örtüşmüyor ne yazık ki.
ayrıca 21 yaş genç bir yaş ve kafanızdaki "evlenmek isteyeceğim ideal erkek" tanımı da zamanla değişebilir.
0
@saatgeceninonikisi: demek istediğim kendi yaşıtım olan birinin sahip olduğu heves, heyecan bende yok ama yine de neşeli, keyifli biriyim
0
okulunu bitirmeden senle evlenmek isteyen adamdan kork bence. madem garip bi bağ var aranızda madem illa evlenmek istiyor senle beklesin 2 sene daha. ne bu acele?
ayrıca maddi olarak rahatsan git bi yerleri gez, dünyayı tanı, evlenip napıcan ki?
ayrıca maddi olarak rahatsan git bi yerleri gez, dünyayı tanı, evlenip napıcan ki?
0
Soruyu soran kisi, senden bi ricam var, Su Sana evlenme diyenlere sorarmisin, annesi, babasi kac yasinda evlenmis? Kaci bosanmis...
Bir hanimefendi icin ideal yastir 21. Eger hayatta amacin "aman her bara gideyim hayatin dibine Vurayim, hic bir seyden eksik kalmiyayim " degilse evlen ama evlenmeninde ne kadar buyuk sorumluluklari oldugunu bilmelisin..yazilacak cok sey var ama benden bu kadar aklini kalbini dinle
Bir hanimefendi icin ideal yastir 21. Eger hayatta amacin "aman her bara gideyim hayatin dibine Vurayim, hic bir seyden eksik kalmiyayim " degilse evlen ama evlenmeninde ne kadar buyuk sorumluluklari oldugunu bilmelisin..yazilacak cok sey var ama benden bu kadar aklini kalbini dinle
0
21 yaşında evlenmek olur da, sadece aranızda "garip bir bağ"dan başka bir şey yoksa evlenilmez. Öyle destansı aşklara da gerek yok ama güçlü bir sevgi hissetmedikten sonra evlilik curcunasına girmek ileride pişmanlığa yol açabilir.
0
En yakinindaki adam ve kizlar demek ki cop yigini. Muhtemelen uzun yillardir kopmadigin en yakinim dedigin insanlar vardir. Onlardan sana hayit gelmez en kisa zamanda yenilerini edin.
Kiz dostlarimdan biri gelip de yiyosa desin bakalim yuzume senin kelimelerini. 15 dakika surmez kendine getirmem, dinlemem valla "ben hep boyleydim" laflarini.
Kiz dostlarimdan biri gelip de yiyosa desin bakalim yuzume senin kelimelerini. 15 dakika surmez kendine getirmem, dinlemem valla "ben hep boyleydim" laflarini.
0
sonuca gelmek için girizgahım şu şekilde olacak;
27 yaşındayım, 1-2 üniversite bitirmişliğim var, normal birisi olduğumu düşünüyorum, bu güne kadar ilişki de yaşadım ama hayatımdaki en büyük hedefim ne evlilik, ne birisi ile birlikte olma, ne büyük bir evde oturma, ne de başka bir şey. sadece "bir büyük turbo alsam yeter bana" şeklinde bir düşüncem var. hatta yaşama amacım bile sanki bu.
dediğim gibi, normal sayılabilecek biriyim; komşu teyzelerin de "artık evlensene" tarzı sözlerine maruz kalıyorum.
bence yaş ile ve statü ile çok fazla ilgisi yok evlilik kararının. bunu, "bak bu devirde benim gibi hödükler çıkıyor" anlamında söylüyorum.
evlilik için normal sayılabilecek yaştasınız ama modern çağda artık kadınların da eve katkı yapması, en azından kendi ayaklarının üzerinde durabilmesi gerekiyor.
bunun için de eğitiminizi destekleyip, bence en azından okulunuzu bitirmenizi beklemesi gerek. seviyorsa bekler, kaçıyor musunuz ? hayır. o mu kaçıyor ? muhtemelen hayır. beklesin.
aileleriniz arasında sıkıntı yoksa (malum, bizim önemsemediğimiz bazı şeyleri önemseyebiliyor aileler) bence sizi istesinler, sonra da söz, nişan vs. yapın, okulunuz bitince evlenin. herhalde böyle oluyordu, pek o taraklarda bezim olmadığından..
neyse.. "bekleyemem, hemen evlenelim" falan diyorsa bence benim kadar hödüktür o, en azından sizin yaşam değerlerinize ve kendi ayaklarınız üzerinde durma kararına saygı duyması gerek.
27 yaşındayım, 1-2 üniversite bitirmişliğim var, normal birisi olduğumu düşünüyorum, bu güne kadar ilişki de yaşadım ama hayatımdaki en büyük hedefim ne evlilik, ne birisi ile birlikte olma, ne büyük bir evde oturma, ne de başka bir şey. sadece "bir büyük turbo alsam yeter bana" şeklinde bir düşüncem var. hatta yaşama amacım bile sanki bu.
dediğim gibi, normal sayılabilecek biriyim; komşu teyzelerin de "artık evlensene" tarzı sözlerine maruz kalıyorum.
bence yaş ile ve statü ile çok fazla ilgisi yok evlilik kararının. bunu, "bak bu devirde benim gibi hödükler çıkıyor" anlamında söylüyorum.
evlilik için normal sayılabilecek yaştasınız ama modern çağda artık kadınların da eve katkı yapması, en azından kendi ayaklarının üzerinde durabilmesi gerekiyor.
bunun için de eğitiminizi destekleyip, bence en azından okulunuzu bitirmenizi beklemesi gerek. seviyorsa bekler, kaçıyor musunuz ? hayır. o mu kaçıyor ? muhtemelen hayır. beklesin.
aileleriniz arasında sıkıntı yoksa (malum, bizim önemsemediğimiz bazı şeyleri önemseyebiliyor aileler) bence sizi istesinler, sonra da söz, nişan vs. yapın, okulunuz bitince evlenin. herhalde böyle oluyordu, pek o taraklarda bezim olmadığından..
neyse.. "bekleyemem, hemen evlenelim" falan diyorsa bence benim kadar hödüktür o, en azından sizin yaşam değerlerinize ve kendi ayaklarınız üzerinde durma kararına saygı duyması gerek.
0
1. O çocuk size saygı duysaydı siz okurken bu teklifi yapmazdı. Kendi hayatını kurtarmaya bakıyor.
2. Kafa yapısı olarak o da değişecek, siz de çok değişeceksiniz. Hatta büyük ihtimalle aşık olduğunuz (pardon, bağlı olduğunuz) adamın ne kadar değişik bir insan olduğunu göreceksiniz. Okudukça, üniversite ortamında bulundukça tutkularınız gelişecek, hedefleriniz oturacak. Bunları bilmeden, görmeden böyle bir maceraya atılmak çok ama çok büyük bir aptallık.
3. Ergenlikten değil diyorsunuz ama henüz çok gençsiniz. Ayrıca adam dediğiniz çocuk sadece 28 yaşında, o da içinde bir sürü volkan patlayan bir çocuk.
4. Türkiye'de evlilik kararının geri dönüşü ucuz değil. Boşanırsanız en kültürlü ortamda bile dul damgasıyla tanınacaksınız. Görünürde herkes saygı duyar belki ama biriyle ciddi ilişkiye girmek isterseniz karşınıza çıkar.
5. Keşke dememek için evlenmeyin. Birbirinizi seviyorsanız beklersiniz. Bu arada kimse kimseyi beklemek zorunda da değil.
6. Siz o adamın kendi kendine bir şeyler başarmış olmasına, kendine bir hayat yaratmış olmasına tav oldunuz sanırım. Okursanız daha iyisini (beklerseniz ikiniz için) yaratma şansınız olacak.
7. Evliyken üniversitede okumak çok zor olur. Tanıdıklarım ikisinden birini bıraktı mutlaka. Şimdi okumanı destekliyorum, mutlaka okulun bitecek, her işte yardımcı olacağım dese bile emin olun olamayacak.
8. Sonuç: Evlenmeyin, bekleyin. Böyle bir söz vermek için çok erken.
2. Kafa yapısı olarak o da değişecek, siz de çok değişeceksiniz. Hatta büyük ihtimalle aşık olduğunuz (pardon, bağlı olduğunuz) adamın ne kadar değişik bir insan olduğunu göreceksiniz. Okudukça, üniversite ortamında bulundukça tutkularınız gelişecek, hedefleriniz oturacak. Bunları bilmeden, görmeden böyle bir maceraya atılmak çok ama çok büyük bir aptallık.
3. Ergenlikten değil diyorsunuz ama henüz çok gençsiniz. Ayrıca adam dediğiniz çocuk sadece 28 yaşında, o da içinde bir sürü volkan patlayan bir çocuk.
4. Türkiye'de evlilik kararının geri dönüşü ucuz değil. Boşanırsanız en kültürlü ortamda bile dul damgasıyla tanınacaksınız. Görünürde herkes saygı duyar belki ama biriyle ciddi ilişkiye girmek isterseniz karşınıza çıkar.
5. Keşke dememek için evlenmeyin. Birbirinizi seviyorsanız beklersiniz. Bu arada kimse kimseyi beklemek zorunda da değil.
6. Siz o adamın kendi kendine bir şeyler başarmış olmasına, kendine bir hayat yaratmış olmasına tav oldunuz sanırım. Okursanız daha iyisini (beklerseniz ikiniz için) yaratma şansınız olacak.
7. Evliyken üniversitede okumak çok zor olur. Tanıdıklarım ikisinden birini bıraktı mutlaka. Şimdi okumanı destekliyorum, mutlaka okulun bitecek, her işte yardımcı olacağım dese bile emin olun olamayacak.
8. Sonuç: Evlenmeyin, bekleyin. Böyle bir söz vermek için çok erken.
0
21 yaşında evlenilir mi sorusunu, bu şeklide altı doldurulmamış haliyle gayet de evlenilir diye yanıtlardım.
asil nadir - nur nadir evliliği ile ilgili bir röportaj okudum bugün hürriyet gazetesinde.
kız 21'inde iken asil nadir'in evlenme teklif ettiğinde asil nadir 64 yaşındaymış.
bu bir not sadece. onun altını da dolduran bi cümleler vardır, bil
asil nadir - nur nadir evliliği ile ilgili bir röportaj okudum bugün hürriyet gazetesinde.
kız 21'inde iken asil nadir'in evlenme teklif ettiğinde asil nadir 64 yaşındaymış.
bu bir not sadece. onun altını da dolduran bi cümleler vardır, bil
0
21 yaşında evlenilir mi sorusunu, anlattığın biçimde altı doldurulmamış haliyle gayet de evlenilir diye yanıtlardım.
asil nadir - nur nadir evliliği ile ilgili bir röportaj okudum bugün hürriyet gazetesinde.
kız 21'inde iken asil nadir'in evlenme teklif ettiğinde asil nadir 64 yaşındaymış.
bu bir not sadece. onun altını da dolduran bi cümleler vardır, bilemem.
evlilik boşanma yeniden evlenme durumlarına gelme falanlar filanlar tecrübelerine sahip bir adam olarak diyorum, bu benim talebeliklerimden beri dikkatimi çekmiştir hep, kızlarda 30larına yaklaşıncaya kadar biz erkeklerin ilgi alakası neticesi itibariyle bir prenseslik vaziyetleri vardır. o alaka öyle yoğun olarak döner ki etraflarında, biri gider biri gelir vaziyeti ömür boyu sürecek gibidir. ama 30lar yaklaştığında tabiat devreye giriyor ve kadın tarlada ırgat yahut cihangirde bohem bir heykeltraş dahi olsa gen kanunları nedeniyle doğurmak istiyor. benim arkadaş çevremde ne marjinal hatunlar var ki doğurmam lazım diye ortalıkta dolanıyorlar yaşları 30-35 hatta 40 civarları. ve burası türkiye. doğurmak için ne yapmak lazım evlenmek tabii. şu şu örnekleri var kısmı boştur.
fakat seleksiyon biçimi orada artık alternatiflerin azaldığı, bir çok ilişkinin tüketildiği bir hal almış olunca, iyi kadınlar kapılmış iyi adamlar uzamış oluyor genelde.
ben burada görüyorum bi yığın ilan, insanlar aman aşığım ölüyorum diye kendi özel vaziyetlerini aleni anlatıp çare arıyorlar ama ben diyeyim, geçici. bitici daha doğrusu.
bu gen-gün durumları ve türkiye genellemelerinin dışında çok net ki şu, evlenme denilen müessese artık evlensem de olur ile olmaz.
evlenme müessesesi sırf boşanma riski taşıyorsan bile kenarından kıyısından geçmemecesine koşarak kaçılacak bir haldir çünkü boşanma olayı hiç bir boka benzemez yaşayan bilir, inanmayan gider boşanmışlara sorar hepsi trenlerin kamyonların altında kalmış uçaklardan düşmüş halde en az 2 sene dağılmışlardır. hele çocuk mocuk varsa allah korusun diyorum.
ve evlenme müessesesi ilk aşık olunanla ya da tamam uyduk olanla aman bu daha başkaya benziyorlarla da olmaz. bu bir doku tutmasıdır. beyin kalp ten birbirini tutacak. biri eksik olursa ne olmaz; olmaz.
lakin şunu asla unutma hayatta herşey mümkündür. büyük konuşanları yaşamım boyunca anlayamadım, adamın başına öyle bir hal gelebilir ki vay be bu nasıl yani der kalırsın. yani bunca gevezelik olayın parantezleriydi zamanım var paylaşıyorum bazı bildiklerimi ve laf kalabalığımdan öte şunu diyorum, bu adamla evlenme. ama sen 21 yaşındayken ya da 23 farketmez, bir adam çıkar karşına, bingo... onu zaten anlarsın. orada işte bence küt diye evlen.
bununla senin bu kafandakileri anlatma biçiminle yani, aman ha! olmaz.
ha bir de şu var hızla evlenme diyenler ya genç olanlardır, ya da genç evlilik yapıp ağzı yananlardır.
hepsi de öyle değil bu genç evlenenlerin. çok da güzel dolu evlilik tanıyorum ki genç yaşta yapılmış kütür kütür güzelce de sürüyor.
en nihayetinde, sana naçizane önerim, önce aşık ol bir.
maried muried sonra.
asil nadir - nur nadir evliliği ile ilgili bir röportaj okudum bugün hürriyet gazetesinde.
kız 21'inde iken asil nadir'in evlenme teklif ettiğinde asil nadir 64 yaşındaymış.
bu bir not sadece. onun altını da dolduran bi cümleler vardır, bilemem.
evlilik boşanma yeniden evlenme durumlarına gelme falanlar filanlar tecrübelerine sahip bir adam olarak diyorum, bu benim talebeliklerimden beri dikkatimi çekmiştir hep, kızlarda 30larına yaklaşıncaya kadar biz erkeklerin ilgi alakası neticesi itibariyle bir prenseslik vaziyetleri vardır. o alaka öyle yoğun olarak döner ki etraflarında, biri gider biri gelir vaziyeti ömür boyu sürecek gibidir. ama 30lar yaklaştığında tabiat devreye giriyor ve kadın tarlada ırgat yahut cihangirde bohem bir heykeltraş dahi olsa gen kanunları nedeniyle doğurmak istiyor. benim arkadaş çevremde ne marjinal hatunlar var ki doğurmam lazım diye ortalıkta dolanıyorlar yaşları 30-35 hatta 40 civarları. ve burası türkiye. doğurmak için ne yapmak lazım evlenmek tabii. şu şu örnekleri var kısmı boştur.
fakat seleksiyon biçimi orada artık alternatiflerin azaldığı, bir çok ilişkinin tüketildiği bir hal almış olunca, iyi kadınlar kapılmış iyi adamlar uzamış oluyor genelde.
ben burada görüyorum bi yığın ilan, insanlar aman aşığım ölüyorum diye kendi özel vaziyetlerini aleni anlatıp çare arıyorlar ama ben diyeyim, geçici. bitici daha doğrusu.
bu gen-gün durumları ve türkiye genellemelerinin dışında çok net ki şu, evlenme denilen müessese artık evlensem de olur ile olmaz.
evlenme müessesesi sırf boşanma riski taşıyorsan bile kenarından kıyısından geçmemecesine koşarak kaçılacak bir haldir çünkü boşanma olayı hiç bir boka benzemez yaşayan bilir, inanmayan gider boşanmışlara sorar hepsi trenlerin kamyonların altında kalmış uçaklardan düşmüş halde en az 2 sene dağılmışlardır. hele çocuk mocuk varsa allah korusun diyorum.
ve evlenme müessesesi ilk aşık olunanla ya da tamam uyduk olanla aman bu daha başkaya benziyorlarla da olmaz. bu bir doku tutmasıdır. beyin kalp ten birbirini tutacak. biri eksik olursa ne olmaz; olmaz.
lakin şunu asla unutma hayatta herşey mümkündür. büyük konuşanları yaşamım boyunca anlayamadım, adamın başına öyle bir hal gelebilir ki vay be bu nasıl yani der kalırsın. yani bunca gevezelik olayın parantezleriydi zamanım var paylaşıyorum bazı bildiklerimi ve laf kalabalığımdan öte şunu diyorum, bu adamla evlenme. ama sen 21 yaşındayken ya da 23 farketmez, bir adam çıkar karşına, bingo... onu zaten anlarsın. orada işte bence küt diye evlen.
bununla senin bu kafandakileri anlatma biçiminle yani, aman ha! olmaz.
ha bir de şu var hızla evlenme diyenler ya genç olanlardır, ya da genç evlilik yapıp ağzı yananlardır.
hepsi de öyle değil bu genç evlenenlerin. çok da güzel dolu evlilik tanıyorum ki genç yaşta yapılmış kütür kütür güzelce de sürüyor.
en nihayetinde, sana naçizane önerim, önce aşık ol bir.
maried muried sonra.
0
21 yaşında evlenilir mi sorusunu, anlattığın biçimde altı doldurulmamış haliyle gayet de evlenilir diye yanıtlardım.
asil nadir - nur nadir evliliği ile ilgili bir röportaj okudum bugün hürriyet gazetesinde.
kız 21'inde iken asil nadir'in evlenme teklif ettiğinde asil nadir 64 yaşındaymış.
bu bir not sadece. onun altını da dolduran bi cümleler vardır, bilemem.
evlilik boşanma yeniden evlenme durumlarına gelme falanlar filanlar tecrübelerine sahip bir adam olarak diyorum, bu benim talebeliklerimden beri dikkatimi çekmiştir hep, kızlarda 30larına yaklaşıncaya kadar biz erkeklerin ilgi alakası neticesi itibariyle bir prenseslik vaziyetleri vardır. o alaka öyle yoğun olarak döner ki etraflarında, biri gider biri gelir vaziyeti ömür boyu sürecek gibidir. ama 30lar yaklaştığında tabiat devreye giriyor ve kadın tarlada ırgat yahut cihangirde bohem bir heykeltraş dahi olsa gen kanunları nedeniyle doğurmak istiyor. benim arkadaş çevremde ne marjinal hatunlar var ki doğurmam lazım diye ortalıkta dolanıyorlar yaşları 30-35 hatta 40 civarları. ve burası türkiye. doğurmak için ne yapmak lazım evlenmek tabii. şu şu örnekleri var kısmı boştur.
fakat seleksiyon biçimi orada artık alternatiflerin azaldığı, bir çok ilişkinin tüketildiği bir hal almış olunca, iyi kadınlar kapılmış iyi adamlar uzamış oluyor genelde.
ben burada görüyorum bi yığın ilan, insanlar aman aşığım ölüyorum diye kendi özel vaziyetlerini aleni anlatıp çare arıyorlar ama ben diyeyim, geçici. bitici daha doğrusu.
bu gen-gün durumları ve türkiye genellemelerinin dışında çok net ki şu, evlenme denilen müessese artık evlensem de olur ile olmaz.
evlenme müessesesi sırf boşanma riski taşıyorsan bile kenarından kıyısından geçmemecesine koşarak kaçılacak bir haldir çünkü boşanma olayı hiç bir boka benzemez yaşayan bilir, inanmayan gider boşanmışlara sorar hepsi trenlerin kamyonların altında kalmış uçaklardan düşmüş halde en az 2 sene dağılmışlardır. hele çocuk mocuk varsa allah korusun diyorum.
ve evlenme müessesesi ilk aşık olunanla ya da tamam uyduk olanla aman bu daha başkaya benziyorlarla da olmaz. bu bir doku tutmasıdır. beyin kalp ten birbirini tutacak. biri eksik olursa ne olmaz; olmaz.
lakin şunu asla unutma hayatta herşey mümkündür. büyük konuşanları yaşamım boyunca anlayamadım, adamın başına öyle bir hal gelebilir ki vay be bu nasıl yani der kalırsın. yani bunca gevezelik olayın parantezleriydi zamanım var paylaşıyorum bazı bildiklerimi ve laf kalabalığımdan öte şunu diyorum, bu adamla evlenme. ama sen 21 yaşındayken ya da 23 farketmez, bir adam çıkar karşına, bingo... onu zaten anlarsın. orada işte bence küt diye evlen.
bununla senin bu kafandakileri anlatma biçiminle yani, aman ha! olmaz.
ha bir de şu var hızla evlenme diyenler ya genç olanlardır, ya da genç evlilik yapıp ağzı yananlardır.
hepsi de öyle değil bu genç evlenenlerin. çok da güzel dolu evlilik tanıyorum ki genç yaşta yapılmış kütür kütür güzelce de sürüyor.
en nihayetinde, sana naçizane önerim, önce aşık ol bir.
maried muried sonra.
asil nadir - nur nadir evliliği ile ilgili bir röportaj okudum bugün hürriyet gazetesinde.
kız 21'inde iken asil nadir'in evlenme teklif ettiğinde asil nadir 64 yaşındaymış.
bu bir not sadece. onun altını da dolduran bi cümleler vardır, bilemem.
evlilik boşanma yeniden evlenme durumlarına gelme falanlar filanlar tecrübelerine sahip bir adam olarak diyorum, bu benim talebeliklerimden beri dikkatimi çekmiştir hep, kızlarda 30larına yaklaşıncaya kadar biz erkeklerin ilgi alakası neticesi itibariyle bir prenseslik vaziyetleri vardır. o alaka öyle yoğun olarak döner ki etraflarında, biri gider biri gelir vaziyeti ömür boyu sürecek gibidir. ama 30lar yaklaştığında tabiat devreye giriyor ve kadın tarlada ırgat yahut cihangirde bohem bir heykeltraş dahi olsa gen kanunları nedeniyle doğurmak istiyor. benim arkadaş çevremde ne marjinal hatunlar var ki doğurmam lazım diye ortalıkta dolanıyorlar yaşları 30-35 hatta 40 civarları. ve burası türkiye. doğurmak için ne yapmak lazım evlenmek tabii. şu şu örnekleri var kısmı boştur.
fakat seleksiyon biçimi orada artık alternatiflerin azaldığı, bir çok ilişkinin tüketildiği bir hal almış olunca, iyi kadınlar kapılmış iyi adamlar uzamış oluyor genelde.
ben burada görüyorum bi yığın ilan, insanlar aman aşığım ölüyorum diye kendi özel vaziyetlerini aleni anlatıp çare arıyorlar ama ben diyeyim, geçici. bitici daha doğrusu.
bu gen-gün durumları ve türkiye genellemelerinin dışında çok net ki şu, evlenme denilen müessese artık evlensem de olur ile olmaz.
evlenme müessesesi sırf boşanma riski taşıyorsan bile kenarından kıyısından geçmemecesine koşarak kaçılacak bir haldir çünkü boşanma olayı hiç bir boka benzemez yaşayan bilir, inanmayan gider boşanmışlara sorar hepsi trenlerin kamyonların altında kalmış uçaklardan düşmüş halde en az 2 sene dağılmışlardır. hele çocuk mocuk varsa allah korusun diyorum.
ve evlenme müessesesi ilk aşık olunanla ya da tamam uyduk olanla aman bu daha başkaya benziyorlarla da olmaz. bu bir doku tutmasıdır. beyin kalp ten birbirini tutacak. biri eksik olursa ne olmaz; olmaz.
lakin şunu asla unutma hayatta herşey mümkündür. büyük konuşanları yaşamım boyunca anlayamadım, adamın başına öyle bir hal gelebilir ki vay be bu nasıl yani der kalırsın. yani bunca gevezelik olayın parantezleriydi zamanım var paylaşıyorum bazı bildiklerimi ve laf kalabalığımdan öte şunu diyorum, bu adamla evlenme. ama sen 21 yaşındayken ya da 23 farketmez, bir adam çıkar karşına, bingo... onu zaten anlarsın. orada işte bence küt diye evlen.
bununla senin bu kafandakileri anlatma biçiminle yani, aman ha! olmaz.
ha bir de şu var hızla evlenme diyenler ya genç olanlardır, ya da genç evlilik yapıp ağzı yananlardır.
hepsi de öyle değil bu genç evlenenlerin. çok da güzel dolu evlilik tanıyorum ki genç yaşta yapılmış kütür kütür güzelce de sürüyor.
en nihayetinde, sana naçizane önerim, önce aşık ol bir.
maried muried sonra.
0
bir tane ömrün var ve normal insan bi defa evlenir bu çok önemli bir karar. bunun için duyurudan aldığın tavsiyeleri dinleme, elbette sana fikir vermek amaçlı yazıyor herkes ve çoğunluğun kanaati evlenmemelisin yönünde, yani demem o ki böyle bişeye kendin karar ver kendin düşün çok büyük bir karar evlilik kararı. ama bencede evlenme be!
0
:
Sizce hangisi?
Sizce hangisi?
0
hocam en etkilisini bilmiyorum ama. burada yazılanlardan ortaya bi karışık yap bence. mesela arkada müzik olarak da kullanabileceğin sırf bu iş için olan albümler var;
www.we7.com
www.we7.com
0
turkishjohndoe
iyi günler.1) daha verimli çalışabilmek için ( ders hususunda ) uyuma planı olarak gece 12 sabah 8 mi yoksa gece 4 öğlen 11-12'yi mi seçersiniz ?2) bu aralar postacı çantalarına merak saldım hoşunuza giden çantalar var mı acaba ?3) ayrıca evde spor adına yapabileceğimiz barfiks, mekik vb. bilinen yö
iyi günler.
1) daha verimli çalışabilmek için ( ders hususunda ) uyuma planı olarak gece 12 sabah 8 mi yoksa gece 4 öğlen 11-12'yi mi seçersiniz ?
2) bu aralar postacı çantalarına merak saldım hoşunuza giden çantalar var mı acaba ?
3) ayrıca evde spor adına yapabileceğimiz barfiks, mekik vb. bilinen yöntemlerden başka hareketler var mı video linklerini verebilirseniz sevinirim.
iyi günler.
1) daha verimli çalışabilmek için ( ders hususunda ) uyuma planı olarak gece 12 sabah 8 mi yoksa gece 4 öğlen 11-12'yi mi seçersiniz ?
2) bu aralar postacı çantalarına merak saldım hoşunuza giden çantalar var mı acaba ?
3) ayrıca evde spor adına yapabileceğimiz barfiks, mekik vb. bilinen yöntemlerden başka hareketler var mı video linklerini verebilirseniz sevinirim.
iyi günler.
0
1) derler ki öğle zamanı insanın en verimli olduğu zamandır. senin nasıl hissettiğine bağlı bu tabii...
0
1- ben sabahin korunde daha kolay ezberliyordum bazi seyleri. 6-7 gibi. ama tabi gece cok gec yatmamak kaydiyla. bunyeye gore degisiyordur belki.
3- salsa, latin danslari vs. videolari ve dvd leri var. bir yandan onlari ogrenirken bir yandan spor da yapmis olabilirsiniz, bir alternatif olarak dursun.
3- salsa, latin danslari vs. videolari ve dvd leri var. bir yandan onlari ogrenirken bir yandan spor da yapmis olabilirsiniz, bir alternatif olarak dursun.
0
1. uyuma plani 12-8 bence. insanin konsantrasyonu sabahlari cok yuksek oluyor. ama katiliyorum, kisiden kisiye degisir. ama benim fikrim gun isiginda calismanin daha iyi oldugu.
2. vans ?
3. www.lucozade.com
2. vans ?
3. www.lucozade.com
0
1)Ben hep gece çalışırım 10 gibi başlarım mesela uykumun geldiği zamana kadar
2)Converse in postacı çantası gibi çantaları mevcut bende kullanıyorum çok da kullanışlı biraz pahallıdır ama değer uzun süre kullanabilirsin
2)Converse in postacı çantası gibi çantaları mevcut bende kullanıyorum çok da kullanışlı biraz pahallıdır ama değer uzun süre kullanabilirsin
0
1- ikinci öğretim okuyorum. sınav zamanı gece çalışıyorum, hiç uyumuyorum, sınava giriyorum. girdikten sonra yatıp uyuyorum. akşam tekrar kalkıp yine sabaha kadar çalışıyorum. sınav zamanı bu böyle. gece daha çok verim alıyorum çalışmalardan. uyumadan sınava mı girilir diyene de kafam girsin.
0
delidir yakalayin
sevgili güzin ablalar size yine daha önce buradan seslemiş idim eski bir kız arkadaşım vardı eski sevgiisinden tekme yiyince (buraya yazmıştım herkez öyle düşünmüştü) beni yoklamıştı seni seviyorum falan deyip tekrar beni umutlandırmıştı ardından sanırım sevgilisiyle barışınca elini ayağını çekmişti
sevgili güzin ablalar size yine daha önce buradan seslemiş idim eski bir kız arkadaşım vardı eski sevgiisinden tekme yiyince (buraya yazmıştım herkez öyle düşünmüştü) beni yoklamıştı seni seviyorum falan deyip tekrar beni umutlandırmıştı ardından sanırım sevgilisiyle barışınca elini ayağını çekmişti. bende burada azına sıçayımmı diye sormuştum. neyse intikam soğuk yenen bir yemektir deyimini uygulayarak facebookta fake bir hesap açarak hatunu ekledim ve kendime aşık ettim ! e zor olmadı nasıl birisi olduğunu bildiğim için iyice bağladım kendime bombayı patlatıp açıklıcam herşeyi işte sen busun diyecem ne dersiniz ?
0
istediğini yapabilirsin de ben böyle bir şey yapmış olsam eğer farklı şehirdeyim dediysen atıyorum haftaya oraya gelme durumum var derim, eğer aynı şehir dediysen kendini tanıtırken istersen bir buluşalım deyip birr buluşma ayarlarım.. buluşma günü yanına gidip sadece "çok bekleme" deyip yoluma devam ederim.. filan filan..
0
ya ben bu kızı seviyordum böyle yapması bana acayip dokundu onun keyfi yerinde o da acı çeksin istiyorum
0
o kızı ayarlamak yerine başka bir kız ayarlasaydın daha mantıklı olurdu, intikam intikam nereye kadar, kendi hayatına bak sen, boşver geçmişi.
0
bence şey de, eski sevgilin beni buldu nası bulduysa ve ağzıma sıçtı nası bi insansın sen de, o da ben onu sevmiyorum ki diye saçmalasın sen de "bak kandırdım seni norozbuu" de dfkljsdf
0
kadın gözüyle:
şimdiye kadar size karşı "nötr" veya üzerinde duygular beslediyse dahi, bu olay açığa çıkarsa nefret edecektir.
eğer herhangi bir şekilde, gelecekte tekrar beraber olmayı düşünüyorsanız, hesabınızı silip, o hayali karakteri yok edin derim ben. ve sonrasında da, en kötü kavgalarda dahi bahsini etmeyin. güzel bir deyim vardır, şimdi tercüme etmeyeyim de, basit zaten, "lose the battle, win the war" derler. ileride pişman olabilecekseniz, izleri vakit varken temizlekte fayda var.
şimdiye kadar size karşı "nötr" veya üzerinde duygular beslediyse dahi, bu olay açığa çıkarsa nefret edecektir.
eğer herhangi bir şekilde, gelecekte tekrar beraber olmayı düşünüyorsanız, hesabınızı silip, o hayali karakteri yok edin derim ben. ve sonrasında da, en kötü kavgalarda dahi bahsini etmeyin. güzel bir deyim vardır, şimdi tercüme etmeyeyim de, basit zaten, "lose the battle, win the war" derler. ileride pişman olabilecekseniz, izleri vakit varken temizlekte fayda var.
0
biseyler
özel hayatımdaki problemlerimin tavan yaptığı dönemde tam birileri ile konuşma ihtiyacı duyarken gece yarısı burada herkesin bu tip şeyler sorduğunu hatırladım.yabancı bir ülkede üniversite okuyorum. bu ülkenin bodrum'u olarak tabir edilebilecek yazlık şehirlerinden birinde okuyordum ancak yazın bir
özel hayatımdaki problemlerimin tavan yaptığı dönemde tam birileri ile konuşma ihtiyacı duyarken gece yarısı burada herkesin bu tip şeyler sorduğunu hatırladım.
yabancı bir ülkede üniversite okuyorum. bu ülkenin bodrum'u olarak tabir edilebilecek yazlık şehirlerinden birinde okuyordum ancak yazın bir kızla tanıştım. o da yabancı; çinli. o da o sırada tatil için oraya gelmiş. bir süre takılmaya başladık ancak kız esasen 700 km uzakta okuyor ve oturuyormuş. tatil bitipte kız dönünce irtibatı kesmedik, her hafta sonu o geldi ya da ben gittim ve 1-2 ay sürdürdük bu ilişkiyi. derken bi gün hangi filmden özendiysem "ulan madem mutlusun, peşinden koş" dedim kendi kendime ve onun okuduğu şehirde okumaya karar verdim. 1 eylül itibarı ile kendi üniversitemden belgelerimi aldım, atladım buraya geldim.
yaşadığım şehir küçük bir şehirken burası bu ülkenin ankara'sı olarak tabir edilebilecek bir yer. ilk 10 gün azap gibiydi. kimseyi tanımıyorum, etmiyorum. hem yürüyerek 10 dakikada şehri gezebilirken bi uçtan diğer uca gelmek için 5 vasıta değiştirmenin gerek olduğu bi yere düşmüşüm. afalladım tabi. arkadaş yok, bişi yok. kız dışında tanıdık yok. sonuçta erkek adam her muhabbeti yapamaz ki kız arkadaşıyla da. başka şeyler de gerekli. her neyse, konuya dönelim.
geldim, bir ev tuttum ve birlikte yaşamaya başladık. ancak bir türlü anlaşamıyoruz. bi kere felaket bencil. sürekli hep bana modunda. ayrıca tembel. hani bulaşıklar 10 gün dursa "nolacak yav bize ne zararı var?" der. aldığını yerine koymaz. savruk, dağınık vs. bu çinliler çin'in tek çocuk politikası yüzünden tek çocuk olup şımartılmaya alışıldıklarından hep böyleymiş, onu da burada gördüm. bunun bi arkadaşı var, yurtta kalıyor. odasına gittik, gitmez olaydım. duvarlar yağ içinde, yatağın üzerinde elma-armut çöpleri vs.. neyse, konuyu dağıtmıyayım.
şuraya geldiğimden beri yemek, çamaşır, bulaşık, temizlik bende. yav mutlu olacaz, ses çıkarmiyim diyorum ama ses çıkarmayınca da bi şekilde surat yaptığım oluyordu istem dışı. sonuçta etten kemikten insanız. hani görüp anlasın diyorum, yok. en son "yemeği ben yaparım" dedi ve 1-2 gündür yemek yapıyor. öyle "vaaay çin yemeği haa" demeyin. yağda pişmiş lahana, coca cola ile pişirilmiş tavuk, martinili omlet gibi şeyler...
son 1 haftadır olaylar had safhaya ulaştı. ben geldiğimden beri elime ne geçtiyse ortak harcadık ki helali hoş olsun ama öğrenciyiz, malum. gelen para belli. bu hafta gelen paradan isteği üzerine internet aldık, alışveriş yaptık şudur budur derken demez mi "hani salsa kursu?". hayatım dedim ekonomik durum bu hafta izin vermiyor falan filan. bu seferde "sisley'den cüzdan o zaman?" dedi. ben direk fatal error verdim haliyle. "yav bu haftayı atlatalım" diye alttan alayım derken "ben geçen gün param varken cüzdan almadım, eve yemek aldım sen bana cüzdan almıyorsun" demez mi. ulan zaten 1 kere alışveriş yaptın, o da odur. bu söylenir mi? bunların hesabı tutulur mu? ben buraya senin için gelmişim, son kuruşuna kadar senle yemişim. bende şalter attı, elime ne geldiyse vurdum duvarlara.
olaylar böyle başladı. 1-2 böyle küçük kavgalar ve anlık barışmalarla geçirdikten sonra bu sabah parası yokmuş, para istedi. insanlık hali, bende de yoktu. 1 lira falan vardı. çıkardım, verdim. dedim yok valla başka. aldı, gitti. sonra gün içinde interneti bağlayan firmanın teknik servis elemanı geldi hattı açmaya. tabi bununda ücreti varmış, ben adamı evde bırakıp yana döne para aramaya çıktım. adam hattı benim pc'ye göre ayarlamış. neyse, parayı buldum adama ödedim. gittim en ucuzundan bi sigara aldım. kalan 3 kuruşlada üniversiteye gittim, bunu alıp eve getirdim. abi gelir gelmez demesin mi "kendine almışsın, bana ayarlatmamışsın interneti" hoppalaaa.
ulan zaten isteyen sendin, adam böyle çekmiş kabloyu. al sen kullan diyorum, yok diyor sonra gelip "internetini kullanabilir miyim?" falan. yav yapma böyle, benim senin mi var falan diye alttan almaya çalıştımsa da sinirlerimi felaket zorladı. tutup demez mi "ooo kendine sigara almışsın, bana sabah para vermiyorsun" diye. canım öyle değil diye anlatmaya çalışıyorum iplemiyor. gelip durduk yere tokat atıp gitmeler, "ben kadınım tamam mı" diyip hakaret edip gitmeler falan. normal insan hareketleri değil yani. sonra durduk yere laf sokmalar. "üff buradan sıkıldım, yeni bi yer bulacam gidecem" vs. falan böyle "yapma etme" diyorum, yok. zaten ben sinirlenince daha çok sinirlendirmek için elinden geleni yapar. eline bi elma almış, geldi oturdu yatağa. kulağımın dibinde başladı bilerek şapırdatmaya. 1-2-3 derken bu kesmeyince tuttum masadaki bardağı vurdum duvara. bu arada bardağı küllük olarak kullandığımız için içi sigara doluydu, salon mahvoldu yani. iki saat yerleri sildim, evi havalandırdım falan. velhasıl şimdi de "ayrılalım" dedi. yeterince ilgi göstermiyormuşum, salsa kursu için para ayıramamışım 2 haftadır falan filan. salsa kursu deyip geçme, elzemmiş. 2 sene sonra mezun olduğunda mezuniyet töreninde yapacakmış.... ulan yemek-çamaşır-bulaşık-okul-okul kayıt işleri-ikamet şudur budur derken uyumaya vakit bulamıyorum ki kalanı yine sana harcıyorum. "peki" diyebildim buruk şekilde. "bunları ona anlatmaya çalıştın mı?" demeyin, anlatmaya çalıştığımda "zaten sen hep cevap vermeye çalışıyorsun" falan diyor. içimde küçük bir acı ve buruk oldum, sonuçta o kadar şey paylaşmaya çalıştım, kendimce emek verdim. hiç bişey olmasa aynı yastığı paylaştık ama ben bunları düşünürken karı kıçını döndü horlamaya başladı.
sözün özü: ben mükemmel değilim kuşkusuz ve kız çok güzel. güzelliğinin de farkında, yeri gelince de kullanır. zeki yani.
bütün ilişki boyunca onu değiştirmeye çalışmadım, olduğu gibi kabul ettim yani. kolay sinirlenmem ama sinirli biriyimdir. duygusuz görünürüm. ilk anda tepki vermem herşeye. böyle yalaşap ilişkileri sevmem. dinlemeyi severim. ciddi biriyimdir. o ise çok çocuksu hatta hala çocuk belki bilemiyorum. ilgi budalası. ukala. bi de sertliği sever. yapı olarakta böyle sertliği sever yani. hakaret, sert hareketler ne bileyim yatakta hep "benden nefret et." falan der. onu suçlamıyorum, böyle görmüş belki. bunları yazıyorum ki akıl-fikir verebilecek arkadaşlar gözlerinde şöyle bir canlandırsınlar.
velhasıl uzun oldu, vakit ayırıp okuma zahmetine katlananlara soruyorum:
"sizce ne yapmalıyım?"
-bu ilişkiyi kurtarmaya çalışıp daha çok mu çaba sarfedeyim? ona ayak uydurarak yani.
-bitmesine izin mi vereyim? zaten yalnız olduğum bu şehirde daha da mı yalnız kalayım?
-bişeyler bişeyler
teşekkürler.
ps: uzun süredir memleketten uzak olduğum için yazım yanlışı, imla falan mazur görün. türkçe klavyeyi bile zor bulmuşum. :)
edit: ahahaha, dedikodu yapar gibi yazmışım yav. tövbe.
edit2: moderatör arkadaş, rica etsem sabaha kadar üstte kalabilir mi? zaten bu koca şehirde tek başıma kalmışken bir-iki tavsiyeyi çok görme.
yabancı bir ülkede üniversite okuyorum. bu ülkenin bodrum'u olarak tabir edilebilecek yazlık şehirlerinden birinde okuyordum ancak yazın bir kızla tanıştım. o da yabancı; çinli. o da o sırada tatil için oraya gelmiş. bir süre takılmaya başladık ancak kız esasen 700 km uzakta okuyor ve oturuyormuş. tatil bitipte kız dönünce irtibatı kesmedik, her hafta sonu o geldi ya da ben gittim ve 1-2 ay sürdürdük bu ilişkiyi. derken bi gün hangi filmden özendiysem "ulan madem mutlusun, peşinden koş" dedim kendi kendime ve onun okuduğu şehirde okumaya karar verdim. 1 eylül itibarı ile kendi üniversitemden belgelerimi aldım, atladım buraya geldim.
yaşadığım şehir küçük bir şehirken burası bu ülkenin ankara'sı olarak tabir edilebilecek bir yer. ilk 10 gün azap gibiydi. kimseyi tanımıyorum, etmiyorum. hem yürüyerek 10 dakikada şehri gezebilirken bi uçtan diğer uca gelmek için 5 vasıta değiştirmenin gerek olduğu bi yere düşmüşüm. afalladım tabi. arkadaş yok, bişi yok. kız dışında tanıdık yok. sonuçta erkek adam her muhabbeti yapamaz ki kız arkadaşıyla da. başka şeyler de gerekli. her neyse, konuya dönelim.
geldim, bir ev tuttum ve birlikte yaşamaya başladık. ancak bir türlü anlaşamıyoruz. bi kere felaket bencil. sürekli hep bana modunda. ayrıca tembel. hani bulaşıklar 10 gün dursa "nolacak yav bize ne zararı var?" der. aldığını yerine koymaz. savruk, dağınık vs. bu çinliler çin'in tek çocuk politikası yüzünden tek çocuk olup şımartılmaya alışıldıklarından hep böyleymiş, onu da burada gördüm. bunun bi arkadaşı var, yurtta kalıyor. odasına gittik, gitmez olaydım. duvarlar yağ içinde, yatağın üzerinde elma-armut çöpleri vs.. neyse, konuyu dağıtmıyayım.
şuraya geldiğimden beri yemek, çamaşır, bulaşık, temizlik bende. yav mutlu olacaz, ses çıkarmiyim diyorum ama ses çıkarmayınca da bi şekilde surat yaptığım oluyordu istem dışı. sonuçta etten kemikten insanız. hani görüp anlasın diyorum, yok. en son "yemeği ben yaparım" dedi ve 1-2 gündür yemek yapıyor. öyle "vaaay çin yemeği haa" demeyin. yağda pişmiş lahana, coca cola ile pişirilmiş tavuk, martinili omlet gibi şeyler...
son 1 haftadır olaylar had safhaya ulaştı. ben geldiğimden beri elime ne geçtiyse ortak harcadık ki helali hoş olsun ama öğrenciyiz, malum. gelen para belli. bu hafta gelen paradan isteği üzerine internet aldık, alışveriş yaptık şudur budur derken demez mi "hani salsa kursu?". hayatım dedim ekonomik durum bu hafta izin vermiyor falan filan. bu seferde "sisley'den cüzdan o zaman?" dedi. ben direk fatal error verdim haliyle. "yav bu haftayı atlatalım" diye alttan alayım derken "ben geçen gün param varken cüzdan almadım, eve yemek aldım sen bana cüzdan almıyorsun" demez mi. ulan zaten 1 kere alışveriş yaptın, o da odur. bu söylenir mi? bunların hesabı tutulur mu? ben buraya senin için gelmişim, son kuruşuna kadar senle yemişim. bende şalter attı, elime ne geldiyse vurdum duvarlara.
olaylar böyle başladı. 1-2 böyle küçük kavgalar ve anlık barışmalarla geçirdikten sonra bu sabah parası yokmuş, para istedi. insanlık hali, bende de yoktu. 1 lira falan vardı. çıkardım, verdim. dedim yok valla başka. aldı, gitti. sonra gün içinde interneti bağlayan firmanın teknik servis elemanı geldi hattı açmaya. tabi bununda ücreti varmış, ben adamı evde bırakıp yana döne para aramaya çıktım. adam hattı benim pc'ye göre ayarlamış. neyse, parayı buldum adama ödedim. gittim en ucuzundan bi sigara aldım. kalan 3 kuruşlada üniversiteye gittim, bunu alıp eve getirdim. abi gelir gelmez demesin mi "kendine almışsın, bana ayarlatmamışsın interneti" hoppalaaa.
ulan zaten isteyen sendin, adam böyle çekmiş kabloyu. al sen kullan diyorum, yok diyor sonra gelip "internetini kullanabilir miyim?" falan. yav yapma böyle, benim senin mi var falan diye alttan almaya çalıştımsa da sinirlerimi felaket zorladı. tutup demez mi "ooo kendine sigara almışsın, bana sabah para vermiyorsun" diye. canım öyle değil diye anlatmaya çalışıyorum iplemiyor. gelip durduk yere tokat atıp gitmeler, "ben kadınım tamam mı" diyip hakaret edip gitmeler falan. normal insan hareketleri değil yani. sonra durduk yere laf sokmalar. "üff buradan sıkıldım, yeni bi yer bulacam gidecem" vs. falan böyle "yapma etme" diyorum, yok. zaten ben sinirlenince daha çok sinirlendirmek için elinden geleni yapar. eline bi elma almış, geldi oturdu yatağa. kulağımın dibinde başladı bilerek şapırdatmaya. 1-2-3 derken bu kesmeyince tuttum masadaki bardağı vurdum duvara. bu arada bardağı küllük olarak kullandığımız için içi sigara doluydu, salon mahvoldu yani. iki saat yerleri sildim, evi havalandırdım falan. velhasıl şimdi de "ayrılalım" dedi. yeterince ilgi göstermiyormuşum, salsa kursu için para ayıramamışım 2 haftadır falan filan. salsa kursu deyip geçme, elzemmiş. 2 sene sonra mezun olduğunda mezuniyet töreninde yapacakmış.... ulan yemek-çamaşır-bulaşık-okul-okul kayıt işleri-ikamet şudur budur derken uyumaya vakit bulamıyorum ki kalanı yine sana harcıyorum. "peki" diyebildim buruk şekilde. "bunları ona anlatmaya çalıştın mı?" demeyin, anlatmaya çalıştığımda "zaten sen hep cevap vermeye çalışıyorsun" falan diyor. içimde küçük bir acı ve buruk oldum, sonuçta o kadar şey paylaşmaya çalıştım, kendimce emek verdim. hiç bişey olmasa aynı yastığı paylaştık ama ben bunları düşünürken karı kıçını döndü horlamaya başladı.
sözün özü: ben mükemmel değilim kuşkusuz ve kız çok güzel. güzelliğinin de farkında, yeri gelince de kullanır. zeki yani.
bütün ilişki boyunca onu değiştirmeye çalışmadım, olduğu gibi kabul ettim yani. kolay sinirlenmem ama sinirli biriyimdir. duygusuz görünürüm. ilk anda tepki vermem herşeye. böyle yalaşap ilişkileri sevmem. dinlemeyi severim. ciddi biriyimdir. o ise çok çocuksu hatta hala çocuk belki bilemiyorum. ilgi budalası. ukala. bi de sertliği sever. yapı olarakta böyle sertliği sever yani. hakaret, sert hareketler ne bileyim yatakta hep "benden nefret et." falan der. onu suçlamıyorum, böyle görmüş belki. bunları yazıyorum ki akıl-fikir verebilecek arkadaşlar gözlerinde şöyle bir canlandırsınlar.
velhasıl uzun oldu, vakit ayırıp okuma zahmetine katlananlara soruyorum:
"sizce ne yapmalıyım?"
-bu ilişkiyi kurtarmaya çalışıp daha çok mu çaba sarfedeyim? ona ayak uydurarak yani.
-bitmesine izin mi vereyim? zaten yalnız olduğum bu şehirde daha da mı yalnız kalayım?
-bişeyler bişeyler
teşekkürler.
ps: uzun süredir memleketten uzak olduğum için yazım yanlışı, imla falan mazur görün. türkçe klavyeyi bile zor bulmuşum. :)
edit: ahahaha, dedikodu yapar gibi yazmışım yav. tövbe.
edit2: moderatör arkadaş, rica etsem sabaha kadar üstte kalabilir mi? zaten bu koca şehirde tek başıma kalmışken bir-iki tavsiyeyi çok görme.
0
abi karışmak gibi olmasın ama çinlilerden dinlen dinlen kaç diyorum. hem de arkana bile bakma bence :)
0
bir norveçli abi de benzer bir konudan yakınmıştı. eşi temizlik yapmıyordu falan. o da sorguluyordu acaba benim beklentilerim mi fazla diye, orta bir yol bulamıyordu vs..
bence sen beraber yaşamakla iyi etmişsin. buluşup gezmekle hep iyi anılar oluşuyor ama beraber yaşamaya gelince dengeler değişiyor. gerçek yüzünü tanımışsın. ki bu da sana çok zor gelmiş. ki bu da değişmez, kişilik sonuçta. zorlamadan ayrıl derim. bekara eş boşamak kolay tabi o ayrı. yine de niye kasasın, uğraşasın?
bence sen beraber yaşamakla iyi etmişsin. buluşup gezmekle hep iyi anılar oluşuyor ama beraber yaşamaya gelince dengeler değişiyor. gerçek yüzünü tanımışsın. ki bu da sana çok zor gelmiş. ki bu da değişmez, kişilik sonuçta. zorlamadan ayrıl derim. bekara eş boşamak kolay tabi o ayrı. yine de niye kasasın, uğraşasın?
0
bence de yabancıdan dinlen dinlen kaç, hele ki bir de arızaysa hiç çekilmez.
0
Etekli iktidar...Hemen bu kitabı okuyosun, kendine geliyorsun, Silkinip kurtuluyorsun..Hayatta en önemli şey kendine olan saygındır. Bunu kaybetmeye değmez hiçkimse. Güzellik gelip geçicidir aslolan özveri ve gerçek sevgidir-ki o da 16.yy da ortaya çıkmış romantizm akımının azımıza söması yüzünden-..
0
Bilge Kağan bile "Türk halkı Çinlilerle akraba olursan Çinlileşeceksin" demişken hiç durulur mu? :)
0
???
diyorum
ne cabasi yahu, bir de o ayrilalim demis. boyle yasamayi kabullendiydin sen coktan yani he mi?
diyorum
ne cabasi yahu, bir de o ayrilalim demis. boyle yasamayi kabullendiydin sen coktan yani he mi?
0
Valla bu devirde bole bir erkek sasirtici sen o cinliye sole seni kacirmasin:)
0
işin güzel yanı bu şehirde türk sayısı bir elin parmağını geçmezken çinli sayısı neredeyse yerli nüfusuna eşit. biri duyup "vay bu lavuk bizim bacımızdan ayrılmış" diye 1 ıslık çalsa 5 dakikada bütün şehri toplarlar. :) şaka tabi. vakit ayırıp okuyan ve cevaplayan herkese çok teşekkür ederim.
@ayhsegul: teşekkürler. "mesene" var mı? :)
@ayhsegul: teşekkürler. "mesene" var mı? :)
0
Niye salak gibi katlanıyor diyordum ki cevap geldi:"ben mükemmel değilim kuşkusuz ve kız çok güzel. güzelliğinin de farkında, yeri gelince de kullanır. zeki yani."
Kız Çin Seddi'ni yerleştirmiş içinize, siz hala güzel kız diyorsunuz :)
Ayrılınca yolunacak bir horoz bulur hemen o :)
Kız Çin Seddi'ni yerleştirmiş içinize, siz hala güzel kız diyorsunuz :)
Ayrılınca yolunacak bir horoz bulur hemen o :)
0
@cosmicstring: ahah, fikir verecekler için her ayrıntıyı düşünüp yazdık hocam. :)
0
yanlış anlama da valla acaip sürükleyici geldi devamı yok mu? o internet parasını nerden buldun onu da bi açıklayıversen orası havada kalmış biraz :) olayların üstüne yanında şapur şupur elma yemesine ben burdan beri sinir oldum mesela. iyi sabır varmış, ayrıl tabi diycem de napacaksın ki orda tek başına. depresyona girersin. ha ben gidicem diyip yine bi tokat patlatırsa tutma tabi.
ayrıca ayshegul sana bi şans vermeli bence.
ayrıca ayshegul sana bi şans vermeli bence.
0
ya güzellikleri ile insanı yolmaya çalışır bu hatun milleti, hep aynı kazık arkadas. erkek milleti olarak bu tuzağa sürekli düşüyoruz ayık olun.
ayrıca bu duyuru yu inci sözlük te başlık olarak açsaydın efsane olurdun. eheueheh afasdsskk. elin çinlisine bak sen yau.
ayrıca bu duyuru yu inci sözlük te başlık olarak açsaydın efsane olurdun. eheueheh afasdsskk. elin çinlisine bak sen yau.
0
sendeki sabır çoğu insanda yok, harcatma kendini ayrıl derhal derim. bize de haber ver sonucu. duyuru aç:)
0
bu kızdan kesinlikle ayrılma.. ayrıltırma kendini.. herşey çok güzel olacak, burdaki 15 adamı sakın ciddiye alma, aman aman!
*buraya kadar 'katlandıklarına' inanamadığım için kompozisyon rehavetinde okudum bi güzel.. çok akıcı. yazarsın di mi? hehe. neyse özür dilerim. hayırlısı :)
*buraya kadar 'katlandıklarına' inanamadığım için kompozisyon rehavetinde okudum bi güzel.. çok akıcı. yazarsın di mi? hehe. neyse özür dilerim. hayırlısı :)
0
geçmiş olsun ama kız senin paranı yiyor, üstüne bir de seni azarlıyor. hmm bir de umrunda bile değilsin.
ayrıca türk erkeklerinin çoğunun türk kadınlarıyla ortak yaşamda hiçbir işin ucundan tutmayıp, hep talepkar ve bencil olmasına rağmen söz konusu kadın yabancı olunca bir anda melekleşmesi de gözlerimi yaşartıyor. what goes around comes around efendiler. (kendi sevgilim dahil istisnaları tenzih ederim, o kutsal varlıklar lütfen alınmasın.)
ayrıca türk erkeklerinin çoğunun türk kadınlarıyla ortak yaşamda hiçbir işin ucundan tutmayıp, hep talepkar ve bencil olmasına rağmen söz konusu kadın yabancı olunca bir anda melekleşmesi de gözlerimi yaşartıyor. what goes around comes around efendiler. (kendi sevgilim dahil istisnaları tenzih ederim, o kutsal varlıklar lütfen alınmasın.)
0
@smy: :) teşekkür ederim.
@kayranin kedisi: haklısın ablacım, ne diyeyim. yerden göğe kadar haklısın. inanmazsın, bi an başımı babamdan azar yediğim zamanlarda olduğu gibi öne eğdim halının desenlerini saydım.
@kayranin kedisi: haklısın ablacım, ne diyeyim. yerden göğe kadar haklısın. inanmazsın, bi an başımı babamdan azar yediğim zamanlarda olduğu gibi öne eğdim halının desenlerini saydım.
0
bilader, evlenecek misin? çekilmez. güzel kız? bu tavırlarla? kullanır, çeker gider.
bir arkadaşın da dediği gibi, ayarlayana kadar idare et, gerekirse soğuk bir hava olsun evde. sonra çek git ya da kov evden artık. belki soğuk savaş sırasında o gider. biliyorum, zor ama burnu sürtsün artık o hatunun. ayrı evlerde devam edin belki de, olacak iş değil ama.
ama böyle bir hatunla senin gibi biri, yürütemez be bilader, görüyorsun. yürümez.
keşke bu kadar büyük değişiklikler yapmasaydın hayatında, bir kız için.
ortamı yaparsın ama bence şehirde. oradan buradan. internetten, etkinliklerden. hobilerin ne ise git klübünü falan bul ne bileyim. bara git, kafeye git. partiler bilmem ne.
üzüldüm yalnız, hadi hayırlısı. geçmiş olsun.
ekleme: bu arada ben de ciddi ilişkide yerli malı yurdum malı diyorum bilader.
bir arkadaşın da dediği gibi, ayarlayana kadar idare et, gerekirse soğuk bir hava olsun evde. sonra çek git ya da kov evden artık. belki soğuk savaş sırasında o gider. biliyorum, zor ama burnu sürtsün artık o hatunun. ayrı evlerde devam edin belki de, olacak iş değil ama.
ama böyle bir hatunla senin gibi biri, yürütemez be bilader, görüyorsun. yürümez.
keşke bu kadar büyük değişiklikler yapmasaydın hayatında, bir kız için.
ortamı yaparsın ama bence şehirde. oradan buradan. internetten, etkinliklerden. hobilerin ne ise git klübünü falan bul ne bileyim. bara git, kafeye git. partiler bilmem ne.
üzüldüm yalnız, hadi hayırlısı. geçmiş olsun.
ekleme: bu arada ben de ciddi ilişkide yerli malı yurdum malı diyorum bilader.
0
dostum herkes kaç demiş zaten, tekrarlamanın manası yok da, bu hikayenin sonunu bize anlatmazsan ömrünü tiananmen'de bir bankın üstünde geçiresin inşallah.
0
tembel olmasını geçtim yoklukta senden abuk isteklerde bulunması bile zor gününde olmadığını gösterir
kaç kaç direkt kaç yani... hatta yapıştır sen de okkalı osmanlı tokadını da görsün
kaç kaç direkt kaç yani... hatta yapıştır sen de okkalı osmanlı tokadını da görsün
0
evet bütün herkes kaç demiş. sen huzuru bulucam derken babaları bulmuşsun. hadi yardım falan bir yere kadar da iş kullanmaya kadar varmış. arkadaş seni kullanmaya başlamış. al belgelerini falan aynen geldiğin yere geri dön yapabiliyorsan. yapamıyorsan da bak bir çaresine artık. hatun çok güzel olabilir de bu eziyete değer mi? kaçan kovalanır hacım biraz da sen kaç.
0
Bi de Cinliler yemeklerini sapirdata sapirdata yiyorsa begendikleri anlamina geliyormus, cok gitmeyin kizin ustune... ama tabi bulasiklari yikamamasi, bu simarikliklar falan. Bu cinli kizlar da cok rereroro...Neyse.
Ya okul acilinca arkadas bulursunuz, sirf bunun icin (tabi bi de guzel diye) bir kiza katlanilir mi abi? Baska guzel kiz mi yok? Naa suraya yaziyorum, en gec 1 yila "ulan ne malmisim" diye duvara vurursunuz kafanizi. 1 eylul'de tasinmissiniz, daha ayin 21'i... 20 gunde birbirinizi bu kadar yediyseniz 3uncu sayfa haberi olmaniz yakindir.
Ya okul acilinca arkadas bulursunuz, sirf bunun icin (tabi bi de guzel diye) bir kiza katlanilir mi abi? Baska guzel kiz mi yok? Naa suraya yaziyorum, en gec 1 yila "ulan ne malmisim" diye duvara vurursunuz kafanizi. 1 eylul'de tasinmissiniz, daha ayin 21'i... 20 gunde birbirinizi bu kadar yediyseniz 3uncu sayfa haberi olmaniz yakindir.
0
o değil de, hakikaten merak ettim, hangi şehirlerden söz ediyoruz? ona göre uzak duracağım da oradan :p şaka bir yana, çok merak ettim lan :D
0
Yazıyı ve yorumları okumak bayağı sürdü. Kısaca öz saygın düşük ve bu sorununun belkide 15 yıl sonra öğreneceğin sebeplerini ortadan kaldırmak için yardıma ihtiyacın var. Olgunlaşmış, erkek olma yaşına gelmiş insanların, ilişkisinde erkek olmayı başaramamış (unisex olmuş) birine saygı duymalarını bekleyemezsin. Elbette yüzüne başka konuşup gerektiğinde seni kullanmak üzere rezervde tutmaları mümkün. Dahası henüz erkeklik kültürü oluşmamış fazla genç biraz saf birinin aşırı light davranıp kendini böylesine kullandırtmasının bir feministte oluşturacağı sempatiyle (memnuniyet de diyebiliriz) saygıyı birbirine karıştırmamalısın. Öz saygısı düşük biri bu ikisini ayırt edemez veya hatırlatıldığında umursamaz. Elbetteki bunu umursamayan biri de adam yerine koyulmaz. Şu an yaşın küçük sosyal pozisyonun sana tam olarak hissettirilmediğinden idare ediyorsun fakat ileride böyle olmayacak.
Bunları sana detaylı sebep sonuçlarıyla öğreten kişinin baban olması gerekirdi. Fakat malesef psikologların tavsiyelerinin aksine erkek çocuğunu da yetiştiren anne olduğundan erkek çocukları güçsüz yetiştirilebiliyorlar. Aynen bir kadın psikoloğun dediği gibi; Anne erkek evladının kendisinden ayrılmasını istemediğinden farkına bile varmadan onu güçsüz yetiştirebiliyor. Neden? Çünkü erkek evlat çoğu kişide (tahminim %85+) bilinç altında sevgili yerine geçiyor. Babanın "erkek evlat doğduktan sonra evdeki pozisyonumda değişme oldu galiba" sözlerine doktorlar şaşırmaz. Sorun annenin cinsel kimlik probleminde yatıyor. Tedavisi var. Birde babasız yetişenler vsvs var. Kızlarınki ayrı curcuna...
Ağır patalojik bir insanla birliktesin ve ilişkinde onur kırıntısı dahi göremedim. Buna rağmen yalnız kalma korkusundan dem vuruyorsun ki birey olmayı başarmak da senin için artık acil ihtiyaç haline gelmiş.
Bunları sana detaylı sebep sonuçlarıyla öğreten kişinin baban olması gerekirdi. Fakat malesef psikologların tavsiyelerinin aksine erkek çocuğunu da yetiştiren anne olduğundan erkek çocukları güçsüz yetiştirilebiliyorlar. Aynen bir kadın psikoloğun dediği gibi; Anne erkek evladının kendisinden ayrılmasını istemediğinden farkına bile varmadan onu güçsüz yetiştirebiliyor. Neden? Çünkü erkek evlat çoğu kişide (tahminim %85+) bilinç altında sevgili yerine geçiyor. Babanın "erkek evlat doğduktan sonra evdeki pozisyonumda değişme oldu galiba" sözlerine doktorlar şaşırmaz. Sorun annenin cinsel kimlik probleminde yatıyor. Tedavisi var. Birde babasız yetişenler vsvs var. Kızlarınki ayrı curcuna...
Ağır patalojik bir insanla birliktesin ve ilişkinde onur kırıntısı dahi göremedim. Buna rağmen yalnız kalma korkusundan dem vuruyorsun ki birey olmayı başarmak da senin için artık acil ihtiyaç haline gelmiş.
0
eğer bunlar doğru ise; "üff buradan sıkıldım, yeni bi yer bulacam gidecem" demiş ya, sen de ona "siktir git" demeyi bil. bu ne lan böyle? kardeşim vallahi olayı uzun muzun okudum, üzüldüm ya hu. 3 saniye daha katlanma buna. bir de ev mev ayrılma durumunda sen sokakta kalacakmışın gibi geldi. akıllı ol, sen paketle onu evden bir yolunu bul. "dirayetli ol, 70 milyon arkanda" dicem ama onun da arkasında 1,5 milyar var. gaz da işlemez :p
0
@dungangadunganga: ahah, isin o yani daha da urpertici zaten hocam. dedim ya, bu sehirde turk sayisi 1 elin parmagini gecmezken cinli sayisi neredeyse yerli sayisina esit.
0
vay be :)demek ki türk erkeğine böyle olmak gerekiyormuş dedim okurken içimden :)
bunların birebir aynısını yeni evlenmiş-beraber yaşayan türk çiftin kadın tarafından 83762378462 dinledim-forumlarda okudum. bu kadar benzerlik şok etti beni.
hatta kız "ben kadınım tamam mı" bile demiş bu kadar olur. bizimkiler de "ben erkeğim tamam mı" lafının arkasına çok sığınır yalan mı :) sırf size değil genele söylüyorum, yüzünüze ayna tutulmuş gibi oldunuz mu biraz? hiç öyle gözükmüyor ama :)
benim de size vereceğim tavsiye, o dinlediğim arkadaşlara verdiğim tavsiyenin aynısı olacak: ayrılın 3 gün sonra unutursunuz. sağlıcakla :)
bunların birebir aynısını yeni evlenmiş-beraber yaşayan türk çiftin kadın tarafından 83762378462 dinledim-forumlarda okudum. bu kadar benzerlik şok etti beni.
hatta kız "ben kadınım tamam mı" bile demiş bu kadar olur. bizimkiler de "ben erkeğim tamam mı" lafının arkasına çok sığınır yalan mı :) sırf size değil genele söylüyorum, yüzünüze ayna tutulmuş gibi oldunuz mu biraz? hiç öyle gözükmüyor ama :)
benim de size vereceğim tavsiye, o dinlediğim arkadaşlara verdiğim tavsiyenin aynısı olacak: ayrılın 3 gün sonra unutursunuz. sağlıcakla :)
0
@be forever young: hocam haklısın, eyvallah da benim suçum nedir? hayır, burada başıma gelenleri görüp sevinen feminist bir kitle olduğunu düşünmeye başlayacağım artık. :)
0
yok sevinmedim, niye sevineyim. sonuçta benim bahsettiğim kızlara bunu yaşatan siz değilsiniz. sadece benzerlik karşısında şaşırdım bu kadar. yapmanız gereken konusunda herkes hemfikir zaten. hem ben aşık olduğunuzu da düşünmüyorum okuduklarımdan sonra. sadece "kız güzel". hah işte benim bahsettiğim kızlarla önemli bir fark var sizin aranızda. onlar bunları anlatırken " çok seviyorum napim :((((" derken sizde böyle bir ibare yok. tekmeyi basmak daha kolay olacaktır.
0
@be forever young: aslında öyle birşey vardı. seviyordum yani. ama şimdi eski ilişkilerimin sonlarına kıyasla baktığımda içimde ufak bir burukluk dışında birşey yok. ve bilmiyorum, o kadar da sevmiyorum sanırım. birilerinin sorumluluğunu almak güzel, hoş. birileri için endişelenmek ya da birinin seni düşündüğünü sanmak. bu dediklerim yabancı bi ülkede olunca daha da değerli. ama şöyle son 1 aya baktığımda kendimi dadı gibi hissediyorum sadece.
0
WTF ?? okuduklarıma inanamadım !! ne olur şaka yaptım de :)
insan kıyamıyor ya.. sen git gurbet ellerde anadan babadan uzak kal,sıla hasreti çek ,orda yaşam mücadelesi ver , elin çekik gözlü karısı gelsin suratına şaplak atsın , paranı tırtıklasın , elmayı şapırdatsın ..
şöyle o saçları dolucan bi güzel eline sonra allah ne verdiyse artık..
bu kadar cevaptan sonra " kaç" dememin bir anlamı kalmadı artık biliyorum da yine de :
"run forrest ruuuunn"
insan kıyamıyor ya.. sen git gurbet ellerde anadan babadan uzak kal,sıla hasreti çek ,orda yaşam mücadelesi ver , elin çekik gözlü karısı gelsin suratına şaplak atsın , paranı tırtıklasın , elmayı şapırdatsın ..
şöyle o saçları dolucan bi güzel eline sonra allah ne verdiyse artık..
bu kadar cevaptan sonra " kaç" dememin bir anlamı kalmadı artık biliyorum da yine de :
"run forrest ruuuunn"
0
Merakimi mazur gor, belki de bu defteri coktan kapattin ama bir takim sorularim olacak:
- Birincisi hangi ulkede yasiyorsunuz su an ikinizde? Cunku bunlar Amerika'da, Kanada'da ayri, Cin'de ayri davranis bicimleri gosterebilirler. Amerika'dasiniz gibime geldi.
- Kiz anne ve babasindan oturu Cinli olabilir ama su an birlikte yasadiginiz yerde mi dogup buyumus ya da uzun sure yasamakta? Cunku ben Amerika'da, Kanada'da dogup buyuyen Cinli ile Cin'den gelen arasindaki farklari rahat sayabilirim.
- Hayati boyunce birlikte oldugu ilk caucasian sen misin? Cunku bazilari caucasian sevgili icin tirmalarlar ama bulduklarinda da, batili erkeklerin, asyali muadillerinin kabalik ve maddiyat uzerine kurulu iliski anlayislarinin aksine ilgili ve alttan alan tavirlari karsisinda "ne yani bu muydu" seklinde oldukca saskina donerler. Onlarin alisik oldugu bir sey degil.
- Japon ve Korelilerin cogu working holiday visalariyla karin tokluguna ucuz isler yaparken yurtdisinda yasayan Cinli ve Cin asilli diger milletlerden (Hong Kong, Taiwan, Vietnam) insanlar sefa pezevenkidir, cunku anne-baba taraflarinda para boktur. Para onlar icin her seydir. Eger arkadaslarinda gorduyse guzel pahali bir sey, kendisinde de olmalidir. Lüks yaşamak ya da yaşıyor gibi göstermeyi severler.
- Salsa ve diger Latin klup danslarina ilgilerini ben burada gozlerimle gordum. Onlar icin onemli oldugunu soyleyebilirim. Onları hemcinslerinden beceri olarak farklı kılacak her şeyi denemek isterler.
Normalde ozel hayatimi cok ifsa etmem ama benim de uzakdogu milletlerinden kizlarla iliskilerim oldu, bu benim ozel tercihim degildi. Egitim gordugum kurumlarda sayica dominant olmalarindan kaynakliydi. Eger seni aydinlatacagina inanirsan tecrubelerimi paylasabilirim.
Bol sans ve kolayliklar.
- Birincisi hangi ulkede yasiyorsunuz su an ikinizde? Cunku bunlar Amerika'da, Kanada'da ayri, Cin'de ayri davranis bicimleri gosterebilirler. Amerika'dasiniz gibime geldi.
- Kiz anne ve babasindan oturu Cinli olabilir ama su an birlikte yasadiginiz yerde mi dogup buyumus ya da uzun sure yasamakta? Cunku ben Amerika'da, Kanada'da dogup buyuyen Cinli ile Cin'den gelen arasindaki farklari rahat sayabilirim.
- Hayati boyunce birlikte oldugu ilk caucasian sen misin? Cunku bazilari caucasian sevgili icin tirmalarlar ama bulduklarinda da, batili erkeklerin, asyali muadillerinin kabalik ve maddiyat uzerine kurulu iliski anlayislarinin aksine ilgili ve alttan alan tavirlari karsisinda "ne yani bu muydu" seklinde oldukca saskina donerler. Onlarin alisik oldugu bir sey degil.
- Japon ve Korelilerin cogu working holiday visalariyla karin tokluguna ucuz isler yaparken yurtdisinda yasayan Cinli ve Cin asilli diger milletlerden (Hong Kong, Taiwan, Vietnam) insanlar sefa pezevenkidir, cunku anne-baba taraflarinda para boktur. Para onlar icin her seydir. Eger arkadaslarinda gorduyse guzel pahali bir sey, kendisinde de olmalidir. Lüks yaşamak ya da yaşıyor gibi göstermeyi severler.
- Salsa ve diger Latin klup danslarina ilgilerini ben burada gozlerimle gordum. Onlar icin onemli oldugunu soyleyebilirim. Onları hemcinslerinden beceri olarak farklı kılacak her şeyi denemek isterler.
Normalde ozel hayatimi cok ifsa etmem ama benim de uzakdogu milletlerinden kizlarla iliskilerim oldu, bu benim ozel tercihim degildi. Egitim gordugum kurumlarda sayica dominant olmalarindan kaynakliydi. Eger seni aydinlatacagina inanirsan tecrubelerimi paylasabilirim.
Bol sans ve kolayliklar.
0
dave87
Hisse senetlerini, gelişmeleri, beklentileri takip edebileceğim, hem de ekonominin geneline ilişkin yazıları bulabileceğim internet siteleri bilen öneren var mıdır? Henüz çok giriş seviyesinde borsa bilgim ve tecrübem var fakat bu konuya ayırabilecek vaktim de var. Her yönüyle borsayı öğrenmeme yard
Hisse senetlerini, gelişmeleri, beklentileri takip edebileceğim, hem de ekonominin geneline ilişkin yazıları bulabileceğim internet siteleri bilen öneren var mıdır? Henüz çok giriş seviyesinde borsa bilgim ve tecrübem var fakat bu konuya ayırabilecek vaktim de var. Her yönüyle borsayı öğrenmeme yardımcı olabilecek site önerileriniz nelerdir?
0
migelo
bir midi klavye tavsiyesine ihtiyacım var. arkadaşımda bir m-auido keystation 49e var. 2 yıldan fazla oldu alalı. 75'e satarım diyor. 175'e almış. temiz alet. ama hem artık garantisi yok hem de ne bileyim 2.el elektronik cihaz bana pek sıcak gelmiyor. ama gene de sorayım dedim. sizce alınır mı?yeni
bir midi klavye tavsiyesine ihtiyacım var. arkadaşımda bir m-auido keystation 49e var. 2 yıldan fazla oldu alalı. 75'e satarım diyor. 175'e almış. temiz alet. ama hem artık garantisi yok hem de ne bileyim 2.el elektronik cihaz bana pek sıcak gelmiyor.
ama gene de sorayım dedim. sizce alınır mı?
yeni başlayanlar için genelde o model öneriliyor. ama gene de sizin de fikrinizi almak isterim. sonuçta piyasada bir sürü marka var m-audio gibi. max.200tl'ye kadar çıkabilirim. bir de m-audio axiom 61 vardı bir arkadaşta. 2 kere arızalandı falan. yani öyle sorunlar çıkartan bir alet de olmasın.
herhalde bu aletler laptoplara usb'den bağlanıyor sadece. ve bildiğim kadarıyla usb'de de gecikme oluyormuş. bu bütün klavyelerde olur mu? ram'i yükseltmek işe yarar mı? bir de usb hızını artıran programlar varmış herhalde. yani bu yavaşlıklar umarım alınan zevki çok baltalamıyordur.
ben şimdiye kadar biraz reason'la haşı neşirdim. ama biraz karışık geldi açıkçası. duyduğuma göre en kullanıcı dostu flstudio imiş. ama sample'ı en bol bulunan da resonmış. siz hangisini tavsiye edersiniz? peki bu programların hepsi bütün klavyelerle uyumlu mudur?
bir de ben de 1 gb ram ve 1.86 ghz dual core var. bunlarla iyi performans alnır mı? ses kartı da laptopla beraber gelen sigmatel audio. gerçi vokal kaydı falan yapmam herhalde. hobi olarak, güzel vakit geçirmek için müzikle uğraşmak istiyorum. şimdiden çok teşekkürler...
ama gene de sorayım dedim. sizce alınır mı?
yeni başlayanlar için genelde o model öneriliyor. ama gene de sizin de fikrinizi almak isterim. sonuçta piyasada bir sürü marka var m-audio gibi. max.200tl'ye kadar çıkabilirim. bir de m-audio axiom 61 vardı bir arkadaşta. 2 kere arızalandı falan. yani öyle sorunlar çıkartan bir alet de olmasın.
herhalde bu aletler laptoplara usb'den bağlanıyor sadece. ve bildiğim kadarıyla usb'de de gecikme oluyormuş. bu bütün klavyelerde olur mu? ram'i yükseltmek işe yarar mı? bir de usb hızını artıran programlar varmış herhalde. yani bu yavaşlıklar umarım alınan zevki çok baltalamıyordur.
ben şimdiye kadar biraz reason'la haşı neşirdim. ama biraz karışık geldi açıkçası. duyduğuma göre en kullanıcı dostu flstudio imiş. ama sample'ı en bol bulunan da resonmış. siz hangisini tavsiye edersiniz? peki bu programların hepsi bütün klavyelerle uyumlu mudur?
bir de ben de 1 gb ram ve 1.86 ghz dual core var. bunlarla iyi performans alnır mı? ses kartı da laptopla beraber gelen sigmatel audio. gerçi vokal kaydı falan yapmam herhalde. hobi olarak, güzel vakit geçirmek için müzikle uğraşmak istiyorum. şimdiden çok teşekkürler...
0
gecikme ses kartından dolayıdır yüksek asio su olan bir ses kartı almadıkça gecikme olacaktır, keystationun tavsiye edilmesinin sebebi düşük fiyatına rağmen fena olamyan tuşesidir, ha üzeinde hiç fader potans yoktur öyle bir eksisi var, oxygen ler var m audio ikinci modelleri ikinci el fazla olacağını düşünmüyorum ve ben memnunum, arkadaşınızın verdiği fiyat gayet güzel bir fiyat kaçırmayın bence,
usb olayı da usb den midi görebiliyor dediğiniz gibi birde üzerinde bir tane midi ouy oluyor ses kartınız midi destekliyorsa daha problemsiz kullanabiliyorsunuz (bu durumda besleme alamadığı için adaptöre ihtiyaç duyuluyor)
allah aşkına fl demeyin lütfen vsti desteklemesinden başka nesi var, reason iyidir bakın 5 de çıkmış, tutorial falan kurcuklayarak daha da dalınız derim reason a, ama önce ses kartı tabi.
Pc nizde problem çıkarmaz bu arada.
usb olayı da usb den midi görebiliyor dediğiniz gibi birde üzerinde bir tane midi ouy oluyor ses kartınız midi destekliyorsa daha problemsiz kullanabiliyorsunuz (bu durumda besleme alamadığı için adaptöre ihtiyaç duyuluyor)
allah aşkına fl demeyin lütfen vsti desteklemesinden başka nesi var, reason iyidir bakın 5 de çıkmış, tutorial falan kurcuklayarak daha da dalınız derim reason a, ama önce ses kartı tabi.
Pc nizde problem çıkarmaz bu arada.
0
genelde midi klavye değil ses kartı daha önemlidir, m-audio keystation iyidir bende 88es var... tuşesi de güzel oluyor. piyano olayına girmek isterim dersen en az 61liğini almanı tavsiye ederim. ses kartı olmadığı veya iyi olmadığı sürece latency yapacaktır ayrıca sistemin de pek yeterli gözükmüyor. yani tam emin değilim ama iyi randıman alamazsın gibi geldi bana.
0
midi klavyede latency olmasi pek olasi degil ama setup u tam bilmedigim icin bisi diyemiyecegim. DAW da real instrument kasiyorsan programina bagli olarak cacheyi arttirmak veya ram upgrade i isi cozer bence ses kartinin iyi olmasi bir enstruman bagladiginda etki eder.
Ayrica ne yapmak istedigine gore program onerisi sormak daha mantikli, ben protools kullaniyorum ama kayit ve editing icin, sample lar ile bisiler yapmak icin de fl kullaniyorum. kisisel tercih yani.
Klavye olarak da maudio axiom 49 u severim...
Ayrica ne yapmak istedigine gore program onerisi sormak daha mantikli, ben protools kullaniyorum ama kayit ve editing icin, sample lar ile bisiler yapmak icin de fl kullaniyorum. kisisel tercih yani.
Klavye olarak da maudio axiom 49 u severim...
0
istanbull
http://www.google.com.tr/images?hl=tr&q=jordan%20xii&um=1&ie=UTF-8&source=og&sa=N&tab=wi&biw=1138&bih=544lise basketbol takımındayken orjinali vardı sene 97. gittigidiyordan bir defa kazıklandım. kredi kartım olmadigi icin kargolattim hesaba havale yapip. ikinci kalitesi çıktı. orjinali yok sitelerd
www.google.com.tr
lise basketbol takımındayken orjinali vardı sene 97. gittigidiyordan bir defa kazıklandım. kredi kartım olmadigi icin kargolattim hesaba havale yapip. ikinci kalitesi çıktı. orjinali yok sitelerde oyle gozlemledim. bana orjinalini bulana 300 tl ödeyebilirim arkadaslar.
lise basketbol takımındayken orjinali vardı sene 97. gittigidiyordan bir defa kazıklandım. kredi kartım olmadigi icin kargolattim hesaba havale yapip. ikinci kalitesi çıktı. orjinali yok sitelerde oyle gozlemledim. bana orjinalini bulana 300 tl ödeyebilirim arkadaslar.
0
garantiden hesap açtırıp sanal kart al kendine, yurtdışından getirt. yoksa sakata gelirsin yine.
0
amazon'da satılıyor.. amerikadan gelecek tanidigin varsa ya da burdan birini bulabilirsen onlara soyle getirsinler..
0
cagdassalur
kafama takıldı şimdi bu hayvan kendi pisliğini yediği için haram dimi? tamam işte bunu özel şartlarda besleyip kendi pisliğini değilde normal etini suyunu versek bu domuz helal olur mu? açık aramıyorum kafama takıldı o yüzden sordum.
kafama takıldı şimdi bu hayvan kendi pisliğini yediği için haram dimi? tamam işte bunu özel şartlarda besleyip kendi pisliğini değilde normal etini suyunu versek bu domuz helal olur mu? açık aramıyorum kafama takıldı o yüzden sordum.
0
islamiyette bug arayışı içindesin gibime geldi :)
kafadan domuz eti haram denmiş b*okunu yiyen domuz haram denmemişki o yüzden senin düşüncen fatal error verir bence.
kafadan domuz eti haram denmiş b*okunu yiyen domuz haram denmemişki o yüzden senin düşüncen fatal error verir bence.
0
ayrıca bi de çift toynaklı mı ne öyle hayvanlar da harammış. deve filan.
0
@jameskeenan evet hatta çok pis sallamıyorsam thy yapmıştı öyle bişey sanırım.
0
çift toynaklı hayvanların haram olması mevzusu bana biraz Musevilikteki kosher kavramını hatırlattı. Sanırım karıştırıyorsunuz.
Domuz konusuna gelince, kendi bokunu yediği için haramsa ciddi bir bug var ortada demektir. Zira tavşan falan da kendi bokunu bolca yer. Kaprofaji en sevdiği hobilerindendir. Aynı şekilde tavşan yemek de insanoğlunun en sevdiği hobilerdendir. Hmmm...
Domuz konusuna gelince, kendi bokunu yediği için haramsa ciddi bir bug var ortada demektir. Zira tavşan falan da kendi bokunu bolca yer. Kaprofaji en sevdiği hobilerindendir. Aynı şekilde tavşan yemek de insanoğlunun en sevdiği hobilerdendir. Hmmm...
0
bir makaleden alıntı:
"Ancak, pislik yiyen hayvan yalnızca domuz değildir. Tavuk, ördek, horoz, kuşların bir bölümü pislik yerler. Deniz ve iç sularda yaşayan tüm balıklar leş yerler. Hemen hemen bütün balıklar insan cesetlerini didik didik ederek yerler. Yayın balığı, solucandan kurbağaya, fareye ve hatta yılana kadar her şeyi yer. Lağım ağızlarında dolaşmayı çok seven kefal balığı oralarda ne yer?
yani ceo'nun dediği gibi oluyor durum. ayrıca islamiyet sorgulanıp, üzerinde düşünülecek bir şeydeğil. zaten sana kesin kurallar çiziliyor birçok konuda. "düşünmek bile adamı dinden çıkarır" diye. bu konuda da düşünmene hiç gerek yok. haramsa haramdır:)
www.sorularlaislamiyet.com
burada da işin teknik açıklaması verilmiş.
ayrıca bir dipnot vereyim. domuz eti yiyenler bu etin inanılmaz enerji verdiğini söylüyorlar. doğruluğunu bilemem elbette.
"Ancak, pislik yiyen hayvan yalnızca domuz değildir. Tavuk, ördek, horoz, kuşların bir bölümü pislik yerler. Deniz ve iç sularda yaşayan tüm balıklar leş yerler. Hemen hemen bütün balıklar insan cesetlerini didik didik ederek yerler. Yayın balığı, solucandan kurbağaya, fareye ve hatta yılana kadar her şeyi yer. Lağım ağızlarında dolaşmayı çok seven kefal balığı oralarda ne yer?
yani ceo'nun dediği gibi oluyor durum. ayrıca islamiyet sorgulanıp, üzerinde düşünülecek bir şeydeğil. zaten sana kesin kurallar çiziliyor birçok konuda. "düşünmek bile adamı dinden çıkarır" diye. bu konuda da düşünmene hiç gerek yok. haramsa haramdır:)
www.sorularlaislamiyet.com
burada da işin teknik açıklaması verilmiş.
ayrıca bir dipnot vereyim. domuz eti yiyenler bu etin inanılmaz enerji verdiğini söylüyorlar. doğruluğunu bilemem elbette.
0
aga afedersin ama mesele bok yeme meselesi değil. mesela pisliğini yiyen hayvanı kestiğinde eti kokmayacak, hayvan pisliğini yemişse içi temizlensin diye kesmeden birkaç gün bekleyeceksin. sonra yiyebiliyorsun etini.
kabaca bildiğimi söyleyeyim: mesela yırtıcı hayvanın etini yiyemiyorsun, sonra haşerat sınıfına giren böcek neyin onları yiyemiyorsun (çekirge yeniyor), leş yiyen hayvanın etini yiyemiyorsun. mezheplere göre küçük farklılıklar var. mesela benim şafi bir arkadaşın kirpiyi yemeye kalkışmışlığı vardı.
domuz da ayetle haram kılınmış, ne yedirirsen yedir haramdır.
ama açlıktan öleceksen ölmeyecek kadar yiyebilirsin herşeyden.
kabaca bildiğimi söyleyeyim: mesela yırtıcı hayvanın etini yiyemiyorsun, sonra haşerat sınıfına giren böcek neyin onları yiyemiyorsun (çekirge yeniyor), leş yiyen hayvanın etini yiyemiyorsun. mezheplere göre küçük farklılıklar var. mesela benim şafi bir arkadaşın kirpiyi yemeye kalkışmışlığı vardı.
domuz da ayetle haram kılınmış, ne yedirirsen yedir haramdır.
ama açlıktan öleceksen ölmeyecek kadar yiyebilirsin herşeyden.
0
o sıcakta domuz eti birkaç saat içinde kurtlandığı için. yasak denmiş bitmiş bu kadar basit.
0
canlar islamiyette herşey mantık çerçevesinde değildir. 100 yıl sonra uzay teknolojisiyle domuz dunyanın en hijyen hayvanı olsa bile, kuran a update gelemeyeceği için haram olarak kalacaktır :)
0
cezacifan
Cubase sx3 yükledim ancak plugs in leri varmış onları nerden indirebilirim ve nasıl yükleyebilirim
Cubase sx3 yükledim ancak plugs in leri varmış onları nerden indirebilirim ve nasıl yükleyebilirim
0
ne istediğin bağlı ve ne ile kullacağına bağlı, midi klavyen yoksa, adam akıllı bir ses kartın yoksa hiç bulaşma yazık günah.
0
ceza cı fan he mi, nick ine dikkat etseydim beyle yazmazdım tabi, sen istersin ki arkada dıp tıs beat olsun, mikrofonla rap vokal yapayım üzerine, öyle midir? öyleyse neden öyle demezsin, öyle ise vsti falan uğraşma yine, ilacın reason rewired cubase, ecuk araştırmanda fayda var tabi.
0
ray simenov
yakaladığım kadarıyla sözleribaby such a good night to kissbaby such a good night to dancesonra burada scooby dooby doo bişiler diyo işte çözemedim:)bi buldurun be?hmm şeyde duydumbreaking bad sezon 1 bölüm 6
yakaladığım kadarıyla sözleri
baby such a good night to kiss
baby such a good night to dance
sonra burada scooby dooby doo bişiler diyo işte çözemedim:)
bi buldurun be?
hmm şeyde duydum
breaking bad sezon 1 bölüm 6
baby such a good night to kiss
baby such a good night to dance
sonra burada scooby dooby doo bişiler diyo işte çözemedim:)
bi buldurun be?
hmm şeyde duydum
breaking bad sezon 1 bölüm 6
0
diaspora
biri bana bunu açıklasın.
biri bana bunu açıklasın.
0
kendilerini bi bok zanneden hanımkızlarımız siktiri yedikten sonra efendi adama gelecektir merak etme.
0
sözlükte sayfalarca başlığı varken buraya yeni konu açmanın mantığı nedir?
(bkz: hatunların efendi adam yerine piç tercihi)
konu kilitli.
(bkz: hatunların efendi adam yerine piç tercihi)
konu kilitli.
0
birisinin onu iyi s.kebileceğini diğerininse ona iyi bakabileceğini düşünür kadın burada. önce piçe sonra efendiye döner iş.
0
ben de tam tersini seçtim. hatta biraz da karasızdım bunun üzerine bir duyuru açmıştım. herkes direkt karşı çıktı. toplum onlara yönlendiriyor genç kızları, efendi olanları da kendilerine saklıyorlar heralde. neyse.
0
kadınlar efendi zannettikleriyle beraber olur ama aslında adam piçtir, kız da bunu göremeyecek kadar saftır
0
efendi adam dediğin genellikle az konuşuyor ve sıkıcı oluyor. kızlar gülmek, coşmak istiyor. piç tercihi de bu isteğe ziyadesiyle cevap veriyor. olay bu sanırım.
0
kızlar ortamdaki alfa male e verirler. alfa male kesinlikle efendi adam değil piç adamdır.
0
efendi adam sıkıcıdır, piç adamdan da korkarlar bi süre sonra. arada olmak lazım en güzeli.
0
eglenilecek kiz var evlenilecek kiz var diye ayrim yapan erkeklerin anlamasi lazim halbuki bunu da.
0
piç diye tabir ettiğimiz erkekler kızların gözleri onların üstünde olduğu için götü kalkık olur kendilerine güvenleri maksimum seviyesini bile aşmıştır eğlenmek vs. şeyler içinde kızlar eğiç erkekleri seçerler.efendi adam ise daha pasif kendini yanlız hisseden bi kızın gelip onu farketmesini bekler ama aslında kızların hep aradığı erkek tipi efendi olandır.
0
sert yerden yavas
selamlar ve merhabalar. arkadaşlar hayallerimi süsleyen hatun sanki favori bırakmış. gözümde tüm sempatikliği gitti. bu saçlarını arkaya topladığı zaman ortaya çıkan favorileri nasıl uygun bi dille anlatırım alsın ya da kuaförde aldırsın falan. hani favori derken bu erkeklerde oluyo ya kulak tarafı
selamlar ve merhabalar. arkadaşlar hayallerimi süsleyen hatun sanki favori bırakmış. gözümde tüm sempatikliği gitti. bu saçlarını arkaya topladığı zaman ortaya çıkan favorileri nasıl uygun bi dille anlatırım alsın ya da kuaförde aldırsın falan.
hani favori derken bu erkeklerde oluyo ya kulak tarafı anlamayanlar için anlatayım dedim. uygun bi dil üzmeden etmeden nasıl belli ederiz?
hani favori derken bu erkeklerde oluyo ya kulak tarafı anlamayanlar için anlatayım dedim. uygun bi dil üzmeden etmeden nasıl belli ederiz?
0
onu ben de biliyorum bir çok kadında var yapacak bir şey yok niye aldırmıyorlar emin değilim tabi.
0
abi çok kötü görüntü oluşuyo ya. uygun bi dili yok mudur bunu açıklamanın abicim ?
0
Zülüf oluyor o.
Valla alıngan biriyse ne söylersen söyle alınır. Bence "zülüflerini aldırsan daha güzel olursun" tarzı bir yaklaşım en makbulü olacaktır.
Valla alıngan biriyse ne söylersen söyle alınır. Bence "zülüflerini aldırsan daha güzel olursun" tarzı bir yaklaşım en makbulü olacaktır.
0
çok dikkatli ol söylerken. valla ben 17'imde 20'lik bir kız'a git sakallarını kes hacı, gibilerinden bir şey söylemiştim. kız nerdeyse ağzıma sıçıyordu.
0
yahu hayallerini süsleyen kadının favorisi varmışmış da soğumuşsun. ne kadar saçmaymışsın yahu? eskiden insanlar hoşlandığı kız için ne yapabilirim diye düşünüyordu, şimdilerde ise x kusurunu nasıl yokettirebilirim. fotoğrafını çek kızın, photoshopta düzelt favorisini, elizabete devam et. yuh ya.
0
lucy in the sky with diamonds
Yakın zamanda vejetaryen oldum, ayrıca acaip sağlıklı besleniyorum: Beyaz un, beyaz şeker ağzıma sürmem, çok sebze yerim, hazır gıda yemem.. Ama bütün bunlara rağmen halen hayvan gibiyim! Benim sorunum çok iştahlı olmam: Yani az ve sık yiyin derler ya, ben çok ve sık yiyorum.Bu maalesef sonradan ola
Yakın zamanda vejetaryen oldum, ayrıca acaip sağlıklı besleniyorum: Beyaz un, beyaz şeker ağzıma sürmem, çok sebze yerim, hazır gıda yemem.. Ama bütün bunlara rağmen halen hayvan gibiyim! Benim sorunum çok iştahlı olmam: Yani az ve sık yiyin derler ya, ben çok ve sık yiyorum.
Bu maalesef sonradan olan bir şey de değil, yani üzülünce, kızınca yerim gibi bi durum yok, her durumda yerim affetmem. Küçükken anlatırlardı ne kadar iştahlı olduğumu, bir yaşımdan sonra diğer yemeklerin tadını alınca memeden kendim kesilmişim mesela. Halen de, sürekli yemek düşünüp yemek yapıyorum.
Şimdi size iki sorum var
1) Niye ben böyleyken etraftaki genç kadınlar yemekle hiç ilgilenmiyor, kedi kadar yiyorlar? Geneik mi bu? Bir yerlerde okumuştum, şişman insanlarda zayıflara göre daha fazla yağ hücresi varmış, yani zayıfların hücreleri büyüyüp küçülse bile şişmanlarda iştahla semirtilmeyi bekleyen daha fazla hücre oluyomuş. Bununla mı ilgili?
2)Bu iştahı azaltmak için neler yapılabilir? İştah kesici ot/çöp var mı?Yahut hipnoza falan mı gitsem naapsam? Ben de o yemekle alakası olmayan, bulursa yiyen bulmazsa yemeyen insanlardan olmak istiyorum.
Allah aşkına irade demeyin, yahu içim yemek lstiyo anlatamıyorum:(
Bu maalesef sonradan olan bir şey de değil, yani üzülünce, kızınca yerim gibi bi durum yok, her durumda yerim affetmem. Küçükken anlatırlardı ne kadar iştahlı olduğumu, bir yaşımdan sonra diğer yemeklerin tadını alınca memeden kendim kesilmişim mesela. Halen de, sürekli yemek düşünüp yemek yapıyorum.
Şimdi size iki sorum var
1) Niye ben böyleyken etraftaki genç kadınlar yemekle hiç ilgilenmiyor, kedi kadar yiyorlar? Geneik mi bu? Bir yerlerde okumuştum, şişman insanlarda zayıflara göre daha fazla yağ hücresi varmış, yani zayıfların hücreleri büyüyüp küçülse bile şişmanlarda iştahla semirtilmeyi bekleyen daha fazla hücre oluyomuş. Bununla mı ilgili?
2)Bu iştahı azaltmak için neler yapılabilir? İştah kesici ot/çöp var mı?Yahut hipnoza falan mı gitsem naapsam? Ben de o yemekle alakası olmayan, bulursa yiyen bulmazsa yemeyen insanlardan olmak istiyorum.
Allah aşkına irade demeyin, yahu içim yemek lstiyo anlatamıyorum:(
0
Yemek yemeden önce, hani bazı markaların ürünleri var böyle suyla yiyince midede acaip şişiyor, onlardan yiyin bence.
0
şekerine, tiroidine baktırdın mı? yağ hücresi hikayesi, bi kere oluştu mu bi daha yokolmaz onu diyor. yoksa şişman insan daha çok yağ hücresiyle doğmuyor.
0
bence bu damak zevkiyle ve küçüklükten gelen yeme alışkanlığı ile ilgili bişey. üniversiteye kadar şişman bi dönem geçirdim annem sürekli pasta börek, hamurişi yapardı ve cok da lezzetli yapardı damak zevkim bu tür gıdalara yönelik olarak gelişti. halbuki ben küçükten az yemeye ve bu tür gıdaların kötü olduğu düşüncesine alıştırılmış olsydım belki şu an pasta gibi şeyler benim hayatımın vazgeçilmezi olmayacaktı. üniversiteye başladıktan sonra az yiyerek değil ancak yeme alışkanlığımı değiştirerek zayıflamayı başarabildim ve şunu farkettim insanın yedikçe yiyesi geliyor yani ne kadar çok sana lezzetli gelen, damak tadına uygun gıdalardan yersem bi müddet sonra bir doyumsuzluk oluşuyor ve sürekli aklına geliyor her gün yemek istiyorsun. bence önce porsiyonlarını küçültmeye ya da tercih yapmaya başlayabilirsin. mesela önce yağsız, kepekli, light ürünleri sevmeye çalış. diyerlim ki canın o gün pasta yemek istedi. eskiden öğle yemeklerinde tıka basa yiyordun bu sefer öğle yemeğinde sadece pasta ye akşam yemeğinde sebze yemeği ye. ben bu şekilde kilomu koruyabiliyorum ama kilo vermek için kesinlikle çok daha az yemek ve fiziksel aktivitede bulunman gerek. o hiçbişey yemeyen zayıf kızlardan benim çevremde de var, günde bi kaç lokmayla doyabilen bir insanın kilo vermesi sonuçta da kilo kaybından ölmesi gerek. bu kızlar yemek yemeyen abur cubur yiyen kızlar. gidip evde gizli gizli jelibon, çikolata falan yiyorlar.
0
zamanında metabolizma hızlandırdığı söylenen çaydır, baharattır vs çok şey denedim akapunktura bile gittim ve bunların hepsinin palavra olduğu sonucuna vardım zaten akapunktura da gitsen çer çöpte içsen yanında rejim veriyorlar. ben şu sonuca vardım metabolizmayı hızlandıran tek şey var o da yemekten önce aç karınla yaptığın spor. iki katı kalori yaktırıyor.
0
Eski bir zayıf yeni bir şişman olarak cevap vereyim:
1) Duygusal yeme bozukluğu: Sosyal ilişkileri iyi olmayan insanlar ve fazla meşgalesi olmayanlar bu durumu fazla yemekle bertaraf etmeye çalışabilir. Beyin açlığı ile fiziksel açlığı karıştırmamak lazım.
2) Sağlıklı olmayan besinler de kişinin daha fazla iştahının açılmasına neden olabilir.
3) Midenin haddinden fazla asit salgılaması: çabuk sindirilen besinler daha çok acıkmaya neden olabilir.
4) Az protein alımı: Protein geç sindirilen bir maddedir ve ne kadar çok protein o kadar az açlık demektir. Hayvansal protein çok önemlidir, vejetaryenlik sağlıklı değildir.
5) Vücutta serotonin salgısının az olması: serotonin en çok bağırsaklarda bulunur, depresyonla gelirse daha çok yenebilir.
6) Fiziksel bazı nedenler: tiroid, diyabet vb...
7) Yeme alışkanlıkları: Önüne yemek koymayan biri yoksa hazır yemeye alışmak mümkün, hazır yemekler de kişiyi daha çok acıktırmayı baz alırlar.
8) Yüksek glisemik indeksli gıdalar daha çok acıkmaya neden olur.
İkinci sorunun cevabı tam olarak bulunamadı. Sanırım obezite biterdi bunun cevabı bulunsa idi. Ama ben protein ağırlıklı beslenmeyi öneririm.
1) Duygusal yeme bozukluğu: Sosyal ilişkileri iyi olmayan insanlar ve fazla meşgalesi olmayanlar bu durumu fazla yemekle bertaraf etmeye çalışabilir. Beyin açlığı ile fiziksel açlığı karıştırmamak lazım.
2) Sağlıklı olmayan besinler de kişinin daha fazla iştahının açılmasına neden olabilir.
3) Midenin haddinden fazla asit salgılaması: çabuk sindirilen besinler daha çok acıkmaya neden olabilir.
4) Az protein alımı: Protein geç sindirilen bir maddedir ve ne kadar çok protein o kadar az açlık demektir. Hayvansal protein çok önemlidir, vejetaryenlik sağlıklı değildir.
5) Vücutta serotonin salgısının az olması: serotonin en çok bağırsaklarda bulunur, depresyonla gelirse daha çok yenebilir.
6) Fiziksel bazı nedenler: tiroid, diyabet vb...
7) Yeme alışkanlıkları: Önüne yemek koymayan biri yoksa hazır yemeye alışmak mümkün, hazır yemekler de kişiyi daha çok acıktırmayı baz alırlar.
8) Yüksek glisemik indeksli gıdalar daha çok acıkmaya neden olur.
İkinci sorunun cevabı tam olarak bulunamadı. Sanırım obezite biterdi bunun cevabı bulunsa idi. Ama ben protein ağırlıklı beslenmeyi öneririm.
0
Genetik olayını boşver, çok yediğimiz için yağ hücresi oluşturuyoruz, o hücreler de sonra yok olmuyor sadece küçülüyor.
kilo vermek istiyorsan en önemli şey spor yapmak. yakmadan kilo veremezsin.
ikincisi ise tercihen bir diyetisyene danışarak sağlıklı bir diyet oluşturmak.
ben karbonhidrat diyeti uyguluyorum, taş devri diyeti de diyorlar. kalori hesabı yapmıyorum, ama kesinlikle şeker ve tahıl içeren şeyleri bıraktım.
güzel bir diyet bul, bol bol spor yap.
dendiği gibi aynı miktarda protein daha geç sindirilir, kandaki glikoz miktarı daha az dalgalanma gösterir, bu sayede aniden bastıran açlık hissi zamanla azalır.
bence psikolojin ve modun da çok önemli. kilo söz konusu olduğunda abartır genellikle kadınlar, kendine acımasız olma.
kiloyu da problem yapma, sadece kendini mutlu edecek kadar diyet yap. maksadın hayatını az çok düzene sokmak olsun, belli bir kilonun altına ineyim de ne olursa olsun deme.
hayat tadını almadıkça ne işe yaramış yaptığın diyetler. :)
bu üçü birlikte olursa bence güzel ve mutlu bir insan olursun.
kilo vermek istiyorsan en önemli şey spor yapmak. yakmadan kilo veremezsin.
ikincisi ise tercihen bir diyetisyene danışarak sağlıklı bir diyet oluşturmak.
ben karbonhidrat diyeti uyguluyorum, taş devri diyeti de diyorlar. kalori hesabı yapmıyorum, ama kesinlikle şeker ve tahıl içeren şeyleri bıraktım.
güzel bir diyet bul, bol bol spor yap.
dendiği gibi aynı miktarda protein daha geç sindirilir, kandaki glikoz miktarı daha az dalgalanma gösterir, bu sayede aniden bastıran açlık hissi zamanla azalır.
bence psikolojin ve modun da çok önemli. kilo söz konusu olduğunda abartır genellikle kadınlar, kendine acımasız olma.
kiloyu da problem yapma, sadece kendini mutlu edecek kadar diyet yap. maksadın hayatını az çok düzene sokmak olsun, belli bir kilonun altına ineyim de ne olursa olsun deme.
hayat tadını almadıkça ne işe yaramış yaptığın diyetler. :)
bu üçü birlikte olursa bence güzel ve mutlu bir insan olursun.
0
groove salad
Bunların tadı nasıl sütle karıştırılınca? Dümdüz olduğunda bok gibi olduğunu düşünüyorum, mesela biraz nesquik katsam tadı nasıl olur? Ve biraz olsun tok tutma özelliği var mı? Not: nesquik şekerli biliyorum, sadece tadı bildiğimiz sütlü nesquike mi benziyor bilmek istiyorum.
Bunların tadı nasıl sütle karıştırılınca? Dümdüz olduğunda bok gibi olduğunu düşünüyorum, mesela biraz nesquik katsam tadı nasıl olur? Ve biraz olsun tok tutma özelliği var mı?
Not: nesquik şekerli biliyorum, sadece tadı bildiğimiz sütlü nesquike mi benziyor bilmek istiyorum.
Not: nesquik şekerli biliyorum, sadece tadı bildiğimiz sütlü nesquike mi benziyor bilmek istiyorum.
0
yagsiz sutle karistirarak %100 whey Double Rich Chocolate kullaniyorum: www.amazon.com son derece lezzetli kendisi.
0
Optimum whey değil de, twinlab çikolatalı alabilirim sanırım. Çünkü Amerika'dan sipariş edeceğim, alacağım yerin shipping seçeneği uygun olduğundan...
Twinlab denediniz mi, çikolatalısı nasıl? Review'ları okuduğumda iyi olduğunu görüyorum ama birebir kullanan varsa bilsem ne mükemmel olur.
Twinlab denediniz mi, çikolatalısı nasıl? Review'ları okuduğumda iyi olduğunu görüyorum ama birebir kullanan varsa bilsem ne mükemmel olur.
0
Twinlab ın ikisinide (çikolatalı, vanilyali) denedim ikisininde tadini çok başarılı bulmadım...optimumun çikolatalı ve çilek-muzlusuna kıyasla
Ancak ben proteinleri süt yerine su ile almayı tercih ediyorum içinede herhangi bir ek birşey katmıyorum... tavsiyem süt yerine su ile tüketmeniz ve bunun bir tok tutmalık besin değil yardımcı ürün olduğunun unutmamanız önce tavuk,balık sonra bu tozlar :)
Ancak ben proteinleri süt yerine su ile almayı tercih ediyorum içinede herhangi bir ek birşey katmıyorum... tavsiyem süt yerine su ile tüketmeniz ve bunun bir tok tutmalık besin değil yardımcı ürün olduğunun unutmamanız önce tavuk,balık sonra bu tozlar :)
0
Ya ben kas gelişimi için almıyorum da, günlük diyetimde biraz protein açığı oluyor ve biraz da atıştırmalarımı yatıştırsa ne iyi olurdu. Hmm bu arada teşekkürler.
0
ays
Boyle bir seye raslayan oldu mu ? Ozellikle ince ag dokulu sentetik kumaslara sahip esyalarimda (esofman, fotograf makinasi cantasi, gitar kilifi) aynen ekmek kufune benzer yuvarlak, tuylu, kuf olusumlari basladi.. Esyalari yikayarak onune gecmeye calisiyorum ama nedir, baskasinin basina da geldi m
Boyle bir seye raslayan oldu mu ? Ozellikle ince ag dokulu sentetik kumaslara sahip esyalarimda (esofman, fotograf makinasi cantasi, gitar kilifi) aynen ekmek kufune benzer yuvarlak, tuylu, kuf olusumlari basladi.. Esyalari yikayarak onune gecmeye calisiyorum ama nedir, baskasinin basina da geldi mi diye merak ediyorum.. Gordugum kadariyla sadece sentetik esyalara dagiliyor ve kumas seciyor.. Yani katli sekilde ustuste duran esofman kuf icindeyken yine sentetik deniz sortu tertemiz idi..
Cok nemli bir evde yasiyorum ve esyalar karanlik dolaplarda duruyor..
Bir fikri olan ?
Tesekkurler..
Cok nemli bir evde yasiyorum ve esyalar karanlik dolaplarda duruyor..
Bir fikri olan ?
Tesekkurler..
0
yani pamuklularda hic olmamasi yine kumas dokusu yuzunden mi diyorsun ? sadece sentetik/plastik yuzeylerde gormem sasirtti beni de..
0
kesinlikle nem yüzünden, benim fotoğraf çantama da oldu aynısı. çok ilerlemiş halde değilse ıslak bezle silmek yeterli oluyor temizlemek için.
nemden uzak tutmak lazım, o aşamayı ben çözemedim henüz =)
nemden uzak tutmak lazım, o aşamayı ben çözemedim henüz =)
0
gitar kilifinda yasadim aynisini. biraz ileri duzey oldugundan silmek falan da kar etmedi.
nem alici faideli icat.
nem alici faideli icat.
0
nacht des todes
selamlar,taaa 89 yılında 4 günlük bir sigorta girişi olan ve hayatında hiçbir zaman sigortalı bir işte çalışmamış 47 yaşındaki bir insan evladının ssk'dan emekli olabilme ihtimali var mıdır? varsa da, nasıl olabilir böyle bir şey? çok sağ olun!
selamlar,
taaa 89 yılında 4 günlük bir sigorta girişi olan ve hayatında hiçbir zaman sigortalı bir işte çalışmamış 47 yaşındaki bir insan evladının ssk'dan emekli olabilme ihtimali var mıdır? varsa da, nasıl olabilir böyle bir şey?
çok sağ olun!
taaa 89 yılında 4 günlük bir sigorta girişi olan ve hayatında hiçbir zaman sigortalı bir işte çalışmamış 47 yaşındaki bir insan evladının ssk'dan emekli olabilme ihtimali var mıdır? varsa da, nasıl olabilir böyle bir şey?
çok sağ olun!
0
bebek terlik
arkaşlar istanbula dönerken terliği de götürmem gerekiyor. şehirler arası yolculukta ne vermem gerekir. en son bu işlemi veterinerde yaptırdığımda otobüs biletinden daha fazlaya patlamıştı bana. bi bilgisi olan varmıdır?
arkaşlar istanbula dönerken terliği de götürmem gerekiyor. şehirler arası yolculukta ne vermem gerekir. en son bu işlemi veterinerde yaptırdığımda otobüs biletinden daha fazlaya patlamıştı bana. bi bilgisi olan varmıdır?
0
sarper361
arkadaşım, sokakta yağmurdan ıslanmış halde 5 günlük iki yavru kedi bulmuş. belediyeyi aramış arkadaşım bir tane anne var sahiplenirse sahiplenir yoksa ölürler sorumluluk kabul etmeyiz demişler. yazık laaan. şimdi onlar bir yer bulana kadar bakıyor ama hiç kaka yapmamışlar; şişmişler hatta? sulandır
arkadaşım, sokakta yağmurdan ıslanmış halde 5 günlük iki yavru kedi bulmuş. belediyeyi aramış arkadaşım bir tane anne var sahiplenirse sahiplenir yoksa ölürler sorumluluk kabul etmeyiz demişler. yazık laaan. şimdi onlar bir yer bulana kadar bakıyor ama hiç kaka yapmamışlar; şişmişler hatta? sulandırılmış inek sütüyle beslemişler bi de? normal bi durum mu bu?
0
onların veterinere götürülmesi lazım. özel süt tozuyla mama verirler. kabızlık için ilaç verirler. 5 günlük kedi, hasta annesini emmemiş, kaka yapmamış... veterinere gitmezse pek şansı yok..
0
Soru: merhaba, çalışma saatleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Cevap: saat 09:00 -20:30 arası kliniğimiz acık. ancak diğer saatlerdede telefonla ulaşabilirseniz 15 dakika sonra hizmet verebiliriz.
(sss'de oyle demisler)
www.yildizveteriner.com
(bkz: giyf)
Cevap: saat 09:00 -20:30 arası kliniğimiz acık. ancak diğer saatlerdede telefonla ulaşabilirseniz 15 dakika sonra hizmet verebiliriz.
(sss'de oyle demisler)
www.yildizveteriner.com
(bkz: giyf)
0
hafifçe masaj yap göbeğine, kediler genelde karnını yalar yavruların, sen de o ayarda yap. laktozsuz süt bulabilirlerse daha iyi, yoksa sulandırılmış inek sütü iyidir. biberon veya şırıngayla :)
0
hıkmıkzık
sayın gececiler. olaya hemen gireyim sizleri de sıkmıyım fazladan. sorun şu ki axcess adlı akbank ın kredi kartının yıllık 40 lıralık ucretı. gecen sene odedık bu sene yıne geldı yıne ödedık ama artık odemek ıstemıyoruz havadan.tanıdıklar müşteri hızmetlerını arayın kartı bu sebebten ötürü kapatmak
sayın gececiler. olaya hemen gireyim sizleri de sıkmıyım fazladan. sorun şu ki axcess adlı akbank ın kredi kartının yıllık 40 lıralık ucretı. gecen sene odedık bu sene yıne geldı yıne ödedık ama artık odemek ıstemıyoruz havadan.tanıdıklar müşteri hızmetlerını arayın kartı bu sebebten ötürü kapatmak istiyoruz diyin onlar sıze bunu chıp para olarak yatırır diyorlar (onların ki öyle yatmış) ama daha 10 aylık yatıcak taksıt nasıl kapatılır ki. napmalı ne etmeli. müşteri hizmetlerini arasak ardını arasak,yatırdığımız 80 lırayı gerı alma şansı falan olur mu?
0
sakingitarist
Arkadaşlar merhaba!Sanırım hayatımın en zor ve en aksilik dolu günlerini yaşıyorum. Çok pis battım.Şimdi bana Ekim ayının başına kadar 5000 lira lazım. Hafta içi akşam 18:00'dan sonra ve hafta sonları tamamen boşum. Simit satmaktan, pazarda çorap satmaya, vapurda gitar çalıp şarkı söylemeye kadar he
Arkadaşlar merhaba!
Sanırım hayatımın en zor ve en aksilik dolu günlerini yaşıyorum. Çok pis battım.
Şimdi bana Ekim ayının başına kadar 5000 lira lazım. Hafta içi akşam 18:00'dan sonra ve hafta sonları tamamen boşum. Simit satmaktan, pazarda çorap satmaya, vapurda gitar çalıp şarkı söylemeye kadar her bişeyi düşündüm ancak henüz hiç birini yapmadım. Bu iki ay içerisinde her türlü eforu sarfetmeye hazırım. Gerekirse uyku uyumam. Ama o parayı 2 ay içerisinde bulup sahibine vermem gerek!
Sizden ricam, bana fikir vermeniz. "Şunu yaparsan günde şu kadar kazanırsın, ayda şu kadar yapar" şeklinde tavsiyelerde bulunmanız. İllegal yollara girmek istemiyorum, borcum olan adama yalan söylemek istemiyorum.
Ayda 2,500 kazandıracak iş olsa herkes yapar, olmaz o iş diye düşünebilirsiniz. Ama benim istediğim hani bir kereye mahsus, sürekli yapılamayacak bişeyler falan gibi ne bileyim!!!!é
Sizleri seviyorum, akıl verin bana!
Sanırım hayatımın en zor ve en aksilik dolu günlerini yaşıyorum. Çok pis battım.
Şimdi bana Ekim ayının başına kadar 5000 lira lazım. Hafta içi akşam 18:00'dan sonra ve hafta sonları tamamen boşum. Simit satmaktan, pazarda çorap satmaya, vapurda gitar çalıp şarkı söylemeye kadar her bişeyi düşündüm ancak henüz hiç birini yapmadım. Bu iki ay içerisinde her türlü eforu sarfetmeye hazırım. Gerekirse uyku uyumam. Ama o parayı 2 ay içerisinde bulup sahibine vermem gerek!
Sizden ricam, bana fikir vermeniz. "Şunu yaparsan günde şu kadar kazanırsın, ayda şu kadar yapar" şeklinde tavsiyelerde bulunmanız. İllegal yollara girmek istemiyorum, borcum olan adama yalan söylemek istemiyorum.
Ayda 2,500 kazandıracak iş olsa herkes yapar, olmaz o iş diye düşünebilirsiniz. Ama benim istediğim hani bir kereye mahsus, sürekli yapılamayacak bişeyler falan gibi ne bileyim!!!!é
Sizleri seviyorum, akıl verin bana!
0
zor durummuş gerçekten. iyi bir toptancı bulup çorap alıp satabilirsin, çifti 1 liradan. bence iyi para kazanırsın iyi yerde tezgah açarsan. ama düzgün çorap olmalı.
koniks.com'un forumlarında bazen çorapçı oluyor toptan.
koniks.com'un forumlarında bazen çorapçı oluyor toptan.
0
yarışmalara katılabilirsin mesela. kısa film yarışmaları oluyor ödülü borcunu kapatabilecek olan.
0
broşür dağıtarak, iyi bir eforla bir günde 11-6 arası 50 tl kazanabilirsin ki bu her 7 saat te borcun 100de biri eder. benden bu kadar maalesef..
0
hangi şehirdesin bilmiyorum ama barlarda gitar çalmak aklına gelmemiş olamaz sanırım ? gayet de iyi para alıyorsun, üstelik bir akşamda bir iki barda çalman mümkün olabilir. onun dışında amelelikte iyi para var ancak 6dan sonra olur mu bilmiyorum, hafta sonu yapabilirsiniz ankara'da günlük 40 liradan çalışıyorlar,ee bi yandan da normal işinden kazandığın paradan eklersin, az da borç harç kredi falan derken. Allah kolaylık versin.zor iş
0
başkalarından borç alabilirsin.hem vadeyi uzatır hem de meblağları bölerek risk paylaşımı da yapabilirsin.o arada herhangi bir iş yaparak da bunları ödeyebilirsin.
0
Uzun metraj filmde çalış. Set ekibine yardımcılık - çaycılık -time code tutma tecrübe/bilgi gerektirmeyen işler ve haftada 400-750 lira arası bırakabilir.
En mantıklısı kredi almak rahat rahat ödemek ama.
En mantıklısı kredi almak rahat rahat ödemek ama.
0
sabit bir gelirin yoksa kredi vermezler. istisna vardır bilemem. ailen senin için alabilir ama.
birkaç barda birden gitar çal bence akşamları. gündüz de başka bir iş bulmaya bak.
birkaç barda birden gitar çal bence akşamları. gündüz de başka bir iş bulmaya bak.
0
yazacaklarım amelilik işleri olabilir fikir vermesi açısından bakınız;
*hamallık yapabilirsin ortlama bir kamyon boşaltmaya 60-80 tl gibi bir para alıyorlar(tabi bu yere göre değişebilir,iş olduğunda seni çağırıcak tanıdığın olması lazım)
*restaurant&otel v.b yerlerde düğün,toplantı olduğu zaman extra adam ihtiyaç olur çalışma saatleri de genelde düğün toplantı başlangıcından 1-2 saat önce olur iş bitip ortalık temizlendikten sonra çıkarsın.bahşiş hariç en azından 50tl alırsın.özellikle yazın cumartesi,pazar boşum diyorsan kesinlikle bir araştır . adam lazım olduğunda seni çağırıcak tanıdığın olması lazım.
*belli bir sabit gelirin varsa tüketici kredi çekebilirsin ziraat bankası faiz oranı 1,34 12 ay vadeli 5000tl'lik kredinin aylık ödemesi 460 tl'ye geliyor.
*hamallık yapabilirsin ortlama bir kamyon boşaltmaya 60-80 tl gibi bir para alıyorlar(tabi bu yere göre değişebilir,iş olduğunda seni çağırıcak tanıdığın olması lazım)
*restaurant&otel v.b yerlerde düğün,toplantı olduğu zaman extra adam ihtiyaç olur çalışma saatleri de genelde düğün toplantı başlangıcından 1-2 saat önce olur iş bitip ortalık temizlendikten sonra çıkarsın.bahşiş hariç en azından 50tl alırsın.özellikle yazın cumartesi,pazar boşum diyorsan kesinlikle bir araştır . adam lazım olduğunda seni çağırıcak tanıdığın olması lazım.
*belli bir sabit gelirin varsa tüketici kredi çekebilirsin ziraat bankası faiz oranı 1,34 12 ay vadeli 5000tl'lik kredinin aylık ödemesi 460 tl'ye geliyor.
0
Coachsurfing'den belli dönemler için odanı kiraya verebilirsin eğer müsait bir oda var ise. Uzun süreli gelen turistler oda arıyor.
0
eğer imkanın varsa tanıdık birinden 5000 liralık netten taksitle altın falan al, bozdur ver adama. her ay ödersin bir miktar sonra borcunu.
0
denize sıfır bir yere git. otellere garson arıyorlar bu vakit. hepsini tek tek dolaş mutlaka iş bulursun birinde. nereden baksan en az 1 milyar kazanırsın aylık. otelin yıldızı fazlaysa maaş daha da artabilir. resepsiyonda falan iş ayarlarsan ekstradan bahşişlerden de para kazanabilirsin. eylül sonuna kadar yapabileceğin ve kısa zamanda fazla kazanabileceğin en iyi iş bu bence.
bu arada 5 milyar fazla geldi bana. inşallah bulursun.
bu arada 5 milyar fazla geldi bana. inşallah bulursun.
0
açıkcası çorap alıp satmakla, eğer çok ünlü falan değilsen ki değilsin anladığım kadarıyla barlarda marlarda gitar çalmakla, amelelik yahut garsonluk falan yapmakla 2 ayda 5.000 tl toplaman olacak iş değil gibi duruyor.
yani yapmayın etmeyin allaşkına arkadaşlar, amelelik dediğiniz şey kolay iş mi? hem de öyle her isteyene amelelik yaptırırlar mı? en basitinden buyrun mercan'da bir kamyonu boşaltmaya talip olun bakalım başınıza ne işler geliyor.
kredi önerisi herhangi bir sebepten dolayı geçersiz ise önerebileceğim en mantıklı şey yıllar yılı taşak malzemesi yaptığımız gün hadisesidir. hani anneler teyzeler falan böyle bir araya gelip altın günü yaparlar ya hah işte öyle.
kafa dengi 15-20 arkadaşınızı toplayın durumunuzu izah edin, ilk günün de size çıkmasını rica edin. böylece sorun ortadan kalkar. burada dikkat edilmesi gereken şey (mevcut kişi sayısı * herkesin verebileceği max. tutar'ın en az 5.000 tl etmesi)
bundan sonra amelilik mi yaparsınız garsonluk mu yaparsınız artık orası size kalmış...
yani yapmayın etmeyin allaşkına arkadaşlar, amelelik dediğiniz şey kolay iş mi? hem de öyle her isteyene amelelik yaptırırlar mı? en basitinden buyrun mercan'da bir kamyonu boşaltmaya talip olun bakalım başınıza ne işler geliyor.
kredi önerisi herhangi bir sebepten dolayı geçersiz ise önerebileceğim en mantıklı şey yıllar yılı taşak malzemesi yaptığımız gün hadisesidir. hani anneler teyzeler falan böyle bir araya gelip altın günü yaparlar ya hah işte öyle.
kafa dengi 15-20 arkadaşınızı toplayın durumunuzu izah edin, ilk günün de size çıkmasını rica edin. böylece sorun ortadan kalkar. burada dikkat edilmesi gereken şey (mevcut kişi sayısı * herkesin verebileceği max. tutar'ın en az 5.000 tl etmesi)
bundan sonra amelilik mi yaparsınız garsonluk mu yaparsınız artık orası size kalmış...
0
deeperdown
selamlar!istanbul'da, üniversite öğrencisiyim. seslendirme olayına ilgi duymaktayım. bunun kursuna şusuna busuna pek para ayırabilecek durumda değilim ama bunu başka şekillerde çalışarak ödeyebilirim. birisi bana bir kapı göstersin istemekteyim.teşekkür ederim.
selamlar!
istanbul'da, üniversite öğrencisiyim. seslendirme olayına ilgi duymaktayım. bunun kursuna şusuna busuna pek para ayırabilecek durumda değilim ama bunu başka şekillerde çalışarak ödeyebilirim. birisi bana bir kapı göstersin istemekteyim.
teşekkür ederim.
istanbul'da, üniversite öğrencisiyim. seslendirme olayına ilgi duymaktayım. bunun kursuna şusuna busuna pek para ayırabilecek durumda değilim ama bunu başka şekillerde çalışarak ödeyebilirim. birisi bana bir kapı göstersin istemekteyim.
teşekkür ederim.
0
